LEFKOŞA
Gelişmeleri kaçırmayın! Avrupa’dan ve dünyadan en güncel haberler artık cebinizde.
- WhatsApp kanalımıza katılın, özel haberler ve analizlere anında ulaşın
- Anlık bildirimlerle sıcak gelişmeleri ilk siz öğrenin
KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı, "Rum tarafı, (Doğu Akdeniz'deki) yetkiyi ve doğal zenginlikleri paylaşmama ısrarını sürdürecekse Kıbrıs’ta kalıcı bölünmenin sorumluluğunu da üstlenecektir." dedi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, yeni yıl dolayısıyla yayımladığı mesajda, 2019 yılının, Kıbrıs Türk ve Rum toplumu ve tüm insanlar için, barış ve huzur dolu bir gelecek inşasında ileriye doğru adımların atılabileceği bir yıl olmasını diledi.
Akıncı, 2018 yılının sadece kendileri için değil, tüm dünya için de oldukça zor bir yıl olduğunu anımsattı.
Yemen’de, Suriye’de ve Filistin’de çatışmaların ve göçmen krizinin devam ettiğini belirten Akıncı, "Kısaca geride bırakmakta olduğumuz 2018 yılı yine insanlık adına utanç verici, acı veren olaylarla dolu geçti.” değerlendirmesinde bulundu.
Kıbrıs sorunu açısından da 2018 yılının, çözüm için verimli bir yıl olmadığını ifade eden Akıncı, yıl içerisinde Rum lideri Nikos Anastasiadis’le nisan ve ekim aylarında iki kez görüştüklerini hatırlattı.
Akıncı, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve geçici danışmanı olarak görevlendirdiği Jane Lute ile görüştüğünü anımsatarak "Kıbrıs Türk halkının bana verdiği yetki uyarınca tüm bu temaslarda çözüm hedefi doğrultusunda makul ve yapıcı tavrımızı temel haklarımızı koruma kararlılığı içinde sürdürdük. Şu anda yürütülmekte olan çaba 'referans kavramları', tüm tarafların kabul edebileceği bir çerçevede ortaya çıkarabilme çabasıdır." ifadesini kullandı.
"Tarih sayfalarına böyle geçmeye razı değilim"
Kıbrıs'ta olası bir çözümün BM çerçevesindeki müzakerelerle elde edileceği konusunda hemen herkesin hemfikir olduğunu belirten Akıncı, şunları kaydetti:
"Çözüm müzakere edilerek elde edilebileceğine göre ‘neyi müzakere edeceğiz’ sorusunun cevabı da açıktır. Kıbrıslı Türkleri azınlık yapacak üniter bir devlet yapısına 'evet' diyecek olanımız var mıdır? Bunu sormak bile abestir. İkinci soru ise şudur: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınmış bir devlet statüsüne ulaşmasını öngörmektedir. Kulağa hoş gelse de görünür gelecekte böyle bir gelişme beklemek gerçekçi midir? Cumhurbaşkanı olarak Azerbaycan’a, Kazakistan’a bile gidemediğimiz, Türkiye’nin takımları ile dostluk maçı bile yapamadığımız bir ortamda bunlar ne yazık ki gerçekleşmesi mümkün olmayacak beklentilerdir. Bunları yeni politika olarak masaya koyduğunuzda sizi bekleyen daha büyük bir yalnızlaşmadır. O zaman çıkmazın tek sorumlusu olarak da tarihe geçmeye aday olursunuz. Ben kendi payıma, içinden çıktığım toplum adına, sizler adına tarih sayfalarına böyle geçmeye razı değilim.”
"Siyasi eşitliğin içini boşaltarak çözüme ulaşmak söz konusu olamaz”
Cumhurbaşkanı Akıncı, BM parametrelerine ve geçmiş mutabakatlara bağlı kalarak Kıbrıs sorununu sonuca götürmek amacıyla çabalarını sürdüreceğine dikkati çekerek “Rum tarafı, yetkiyi ve doğal zenginlikleri paylaşmama ısrarını sürdürecekse Kıbrıs’ta kalıcı bölünmenin sorumluluğunu da üstlenecektir. Birleşmiş Milletler parametrelerine rağmen federal çözümün olmazsa olmazı olan siyasi eşitliğin içini boşaltarak çözüme ulaşmak söz konusu olamaz." değerlendirmesinde bulundu.
