Günümüzde birçok kişi, musluk suyunun kaynatılmasının içme suyu olarak kullanılabilirliğini artırıp artırmadığını merak ediyor. Uzmanlar, bu soruya yönelik çeşitli testler yaparak kaynatmanın suyun içilebilirliğini ne kadar etkilediğini gözler önüne seriyor.
Gelişmeleri kaçırmayın! Avrupa’dan ve dünyadan en güncel haberler artık cebinizde.
- WhatsApp kanalımıza katılın, özel haberler ve analizlere anında ulaşın
- Anlık bildirimlerle sıcak gelişmeleri ilk siz öğrenin
Bir kullanıcı, musluk suyunun kaynatılmadan önceki özelliklerini inceledi. Uzmanlar, ilk olarak kaynatılmadan önce suyun pH değeri ve TDS (Toplam Çözünmüş Katı Maddeler) değerini ölçtü. Yapılan ölçüme göre, musluk suyunun pH değeri 7.94 çıktı. Bu, suyun şebeke suyu için oldukça uygun ve sağlıklı bir seviyede olduğunu gösteriyor. Uzmanlar, pH değerinin içilebilir su için genellikle 6.5 ile 8.5 arasında olması gerektiğini belirtiyor.
TDS değeri ise sudaki çözünmüş katı maddelerin yoğunluğunu ölçer. Kaynatılmadan önce, musluk suyunun TDS değeri 246 çıktı. TDS değeri ne kadar yüksekse, sudaki mineral ve kimyasal maddelerin yoğunluğu da o kadar fazladır. Bu da suyun daha fazla yabancı madde içerdiği ve dolayısıyla içme suyu kalitesine daha uzak olduğu anlamına gelebilir.
Kaynatma Sonrasında Sonuçlar Ne Oluyor?
Uzmanlar, su kaynatıldıktan sonra tekrar test yaparak elde edilen sonuçları inceledi. Kaynatılan suyun pH değeri 8.71'e yükseldi. Bu, suyun biraz daha alkali hale geldiği ve içilebilirlik açısından daha iyi bir duruma geldiği anlamına gelebilir. Ancak uzmanlar, kaynatmanın tek başına suyu içilebilir hale getireceği düşüncesinin yanıltıcı olduğunu belirtiyor. Test sonuçları, kaynatma işleminin yalnızca pH seviyesini iyileştirdiğini, ancak TDS değerini değiştirmediğini gösteriyor. Kaynatılan suyun TDS değeri yine 246 olarak kaldı. Bu, kaynatmanın suyun içerisindeki çözünmüş katı maddeleri ortadan kaldırmadığını ve bu maddelerin hala mevcut olduğunu gösteriyor.
Sonuç: Kaynatmak Yeterli Değil
Uzmanlar, kaynatmanın musluk suyunun pH değerini iyileştirebilse de, çözünmüş katı maddeleri ortadan kaldırmadığını vurguluyor. TDS değeri sabit kaldığı için, su hala içilebilir standartlara ulaşmıyor. Bu da demek oluyor ki, musluk suyunun kaynatılması yalnızca suyun sıcaklığını artırarak bakterileri öldürebilir, ancak suyun kalitesini ciddi şekilde iyileştirmez.
İçilebilir su elde etmek için kaynatmanın yanı sıra, filtreleme işlemi de yapılması gerektiği uzmanlar tarafından belirtiliyor. Filtreleme, sudaki zararlı kimyasalların ve fazla minerallerin uzaklaştırılmasını sağlayarak, suyu içmeye uygun hale getirebilir.
Sonuç olarak, sadece musluk suyunun kaynatılması, suyun içilebilirliğini garanti etmez. Su kalitesini artırmak için filtreleme gibi ek yöntemler gereklidir. Uzmanlar, musluk suyu tüketiminin güvenli hale gelmesi için kaynatma ve filtreleme işlemlerinin birlikte yapılması gerektiğini ifade ediyor.
