Dünya tarihine damgasını vuran üniversiteler, sadece akademik başarılarıyla değil, aynı zamanda yüzyılları aşan köklü geçmişleriyle dikkat çekiyor. İşte dünyanın en eski beş üniversitesi:
Gelişmeleri kaçırmayın! Avrupa’dan ve dünyadan en güncel haberler artık cebinizde.
- WhatsApp kanalımıza katılın, özel haberler ve analizlere anında ulaşın
- Anlık bildirimlerle sıcak gelişmeleri ilk siz öğrenin
5. Oxford Üniversitesi – İngiltere (1096)
Listede beşinci sırada yer alan Oxford Üniversitesi, 1096 yılında İngiltere’de kuruldu. İngilizce konuşulan dünyanın en eski üniversitesi olan Oxford, akademik mükemmellikte dünya çapında bir üne sahiptir. Bilim, sanat ve beşeri bilimler alanındaki köklü başarılarıyla tanınır.
4. Bologna Üniversitesi – İtalya (1088)
Dördüncü sıradaki Bologna Üniversitesi, 1088’de İtalya’da kuruldu. Avrupa’nın en eski üniversitesi olarak kabul edilen Bologna, yüksek öğretimde önemli bir referans noktasıdır ve modern üniversite sisteminin temellerini atan kurumlardan biridir.
3. El Ezher Üniversitesi – Mısır (970)
Üçüncü sırada, Mısır’ın Kahire kentinde 970 yılında kurulan El Ezher Üniversitesi yer alıyor. İslam dünyasının en eski ve en prestijli kurumlarından biri olan El Ezher, Afrika ve Orta Doğu’daki İslam araştırmalarının merkezi olarak bilinir ve İslam hukukunda önemli bir otoritedir.
2. Karaviyyin Üniversitesi – Fas (859)
İkinci sırada, 859 yılında Fas’ın Fes kentinde kurulan Karaviyyin Üniversitesi bulunuyor. Dünyanın en eski yüksek öğretim kurumu olan Karaviyyin, Tunuslu bir kadın olan Fatıma el-Fihri tarafından kuruldu. Aynı zamanda, tıp diploması veren ilk üniversite olma özelliğiyle dikkat çekiyor.
1. Zeytune Üniversitesi – Tunus (732)
Dünyanın en eski üniversitesi ise Zeytune Üniversitesi’dir. Temelleri 698 yılında Hasan bin Numan el-Ghassani tarafından bir cami olarak atılan bu kurum, 732 yılında tamamlanarak akademik bir merkez haline geldi. Tunus’un İslam kültürünün yayılmasında önemli bir rol oynayan bu üniversite, Afrika'daki ikinci en büyük cami olan Zeytune Camii’ne ev sahipliği yapıyor.
Bu üniversiteler, yalnızca akademik başarılarıyla değil, yüzyıllar boyunca ayakta kalan yapıları ve insanlığa sundukları bilgi hazinesiyle eğitimin mihenk taşları olarak biliniyor.