Lauterbach, Bremen kentinde Robert Koch Enstitüsü (RKI) Başkanı Lothar Wieler ile düzenlediği basın toplantısında, maymun çiçeği virüsü ile ilgili yaşanan durumun bir pandeminin başlangıcı olmadığını belirterek virüsün ve bununla nasıl mücadele edileceğinin bilindiğini söyledi.
Gelişmeleri kaçırmayın! Avrupa’dan ve dünyadan en güncel haberler artık cebinizde.
- WhatsApp kanalımıza katılın, özel haberler ve analizlere anında ulaşın
- Anlık bildirimlerle sıcak gelişmeleri ilk siz öğrenin
Bu tür vakaların geçmişte de ortaya çıktığını, ancak durumun ciddiye alınması gerektiğini kaydeden Lauterbach, temas takibi ve dikkatli olmayla virüsün kontrol altına alınabileceğini dile getirdi.
Lauterbach, endeminin erken evrelerinde sert ve erken müdahalenin önemli olduğunu, bundan dolayı eyaletlerin uygulaması için RKI ile birlikte tavsiyeler geliştirdiklerini, bu tavsiyelerin en önemli bölümünün virüse yakalananların en az 21 gün karantinaya alınması olduğunu belirtti.
Lauterbach, bu virüsün bulaştığı kişiler ve bunlarla temas edenlere de 21 gün karantina uygulanmasını tavsiye ettiklerini ifade etti.
Virüsün yayılmasını önlemek için riski gruplarını bilgilendirmek gerektiğini vurgulayan Lauterbach, şu anda risk grubunun başka erkeklerle cinsel ilişkiye giren erkekler olduğunu bildirdi.
Lauterbach, gelecekte başka risk gruplarının da ortaya çıkabileceğini, bunu engellemek istediklerini anlattı.
Dünya Sağlık Örgütü ve Avrupa’daki diğer kurumlarla da iletişimde olduklarını aktaran Lauterbach, bu virüsü Avrupa’da durdurulabileceklerini kaydetti.
RKI Başkanı Wieler de son dönemde maymun çiçeği virüsünün birçok ülkede görüldüğünü, 16 ülkede 177 vakanın ortaya çıktığının bilindiğini söyledi.
Almanya’da ilk vakanın 22 Mayıs’ta görüldüğünü belirten Wieler, ülkede şimdiye kadar RKI’ye 5 maymun çiçeği virüsü vakası bildirildiği bilgisini paylaştı.
Wieler, bunların hepsinin erkek olduğunu ancak virüsün herkese bulaşabileceğini ifade etti.
Ülkede başka vakaların ortaya çıkmasının beklendiğine işaret eden Wieler, mevcut bilgilere göre şu an genel nüfusun sağlığına yönelik riskin düşük olduğu kaydetti.
