Uluslararası Demokratlar Birliği (UID) tarafından bu yıl ilk kez düzenlenen Uluslararası Toplum Akademisi (UTA), Köln’de gerçekleştirilen iki günlük programın ikinci gününü de yoğun katılımla tamamladı.
Avrupa’da yetişen gençlerin temsil, siyasal katılım, kamu diplomasisi, medya okuryazarlığı ve toplumsal sorumluluk alanlarında yetkinlik kazanmalarını hedefleyen akademinin iki günlük yoğun eğitim programının ilk etabı başarıyla sona erdi.
“Gençler Türk diasporasının en büyük gücüdür”
Programın ikinci gününün açılışında konuşan UID Gençlik Kolları Başkanı Ahmet Furkan Katırcıoğlu, UTA’nın gençlerin teşkilat bilincini, siyasal farkındalığını ve diaspora liderliği kapasitesini güçlendiren önemli bir platform olduğunu belirtti.
Avrupa’daki Türk gençlerinin zaman zaman önyargı ve dezenformasyonla karşılaştığını söyleyen Katırcıoğlu, verilen eğitimlerin bu nedenle daha da kıymetli olduğunu ifade etti.
Gençleri “Türk diasporasının en büyük gücü ve Türkiye’nin gönüllü elçileri” olarak tanımlayan Katırcıoğlu, birlik ve kimlik bilinciyle hareket edildiğinde güçlü bir etki alanı oluşturulabileceğini vurguladı.
“Türk diasporası kahramanlık ve fedakârlık hikayesidir”
“Kamu Diplomasisi ve Sivil Toplumun Rolü” başlıklı sunumunda konuşan Büyükelçi Yavuz Selim Kıran, Türk diasporasının tarihsel yolculuğunu, karşılaştığı zorlukları ve güçlü bir diaspora olmanın gerekliliklerini anlattı.
UID’nin çalışmalarının Türkiye’nin küresel vizyonunun önemli bir parçası olduğunu ifade eden Kıran, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son 20 yılda Türk diasporasını güçlendiren kararlı bir siyasal irade ortaya koyduğunu söyledi. Yurt dışında yaşayan yaklaşık 7 milyon Türk vatandaşının, “büyük ve güçlü Türkiye” idealinin ayrılmaz bir parçası olduğunu vurguladı.
“UETD’den UID’ye: Kabuğunu kıran teşkilat modeli”
UETD’den UID’ye dönüşümün uzun soluklu bir emek ve fedakârlık sonucu gerçekleştiğini ifade eden Kıran, bu süreç sayesinde UID’nin bugün Uluslararası Toplum Akademisi gibi vizyoner projeler ortaya koyabilen bir yapıya kavuştuğunu söyledi. “UID çatısı altında olmak, eğitimden, aileden, zamandan fedakârlık yapmayı ama karşılığında güçlü bir Türk diasporası hedefi taşımayı gerektirir” diyen Kıran, UID’nin bu anlamda örnek bir teşkilat modeli sunduğunu kaydetti.
Misafir işçiden güçlü diasporaya uzanan 60 yıllık hikâye
Kıran, Türk diasporasının 1961 Türkiye–Almanya iş gücü anlaşmasıyla başladığını hatırlatarak ilk kuşakların “misafir işçi” olarak Avrupa’ya geldiğini, bu nedenle o dönem hak talebi ve kurumsallaşmanın sınırlı kaldığını söyledi. Zaman içinde ikinci, üçüncü ve bugün dördüncü neslin yetişmesiyle sivil toplum ihtiyacının arttığını; cami derneklerinden federasyonlara ve UID’ye uzanan güçlü bir diaspora yapılanmasının ortaya çıktığını ifade etti.
“Türkiye diasporada dünyaya örnek bir model sundu”
Türkiye’nin son 20 yılda geliştirdiği diaspora politikasının dünya genelinde örnek alınan bir modele dönüştüğünü belirten Kıran, YTB başta olmak üzere pek çok devlet kurumunun çalışma planlarının merkezine diasporayı yerleştirdiğini söyledi.
Asimilasyon baskısı, İslamofobi ve sosyal tehditler
Kıran, Avrupa’da Türk ve Müslüman karşıtlığının köklü bir geçmişe sahip olduğunu, bugün ise daha kurumsal bir forma büründüğünü dile getirdi. İmamların vize alamaması, Türkçe öğretmenlerine yönelik engeller ve dil-kimlik baskısını “sistematik asimilasyon çabaları” olarak nitelendirdi. Ayrıca bağımlılık, aile parçalanmaları ve velayet sorunları gibi sosyal tehditlere dikkat çekti.
“Birlikte rahmet, ayrılıkta azap”
Konuşmasının sonunda, Türk diasporasının tüm zorluklara rağmen mücadeleden vazgeçmediğini vurgulayan Kıran, güçlü bir gelecek için birlik ve dayanışma çağrısı yaptı. UTA’nın bu bilinci pekiştiren önemli bir proje olduğunu belirterek emeği geçenlere teşekkür etti.
“Her şey vardı, eksik olan liderdi”
Programın ikinci gününde AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Ar-Ge ve Eğitim Başkanı ve Trabzon Milletvekili Mustafa Şen de “Liderlik ve Kurumsal Kapasite” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi.
“UID kurumsallaşmasını sürekli artıran bir yapı”
UID’nin son yıllarda kurumsal kapasitesini güçlendiren bir organizasyona dönüştüğünü söyleyen Şen, kurumsallaşmanın tüm yapılar için hayati olduğunu, liderlik desteğiyle bu sürecin çok daha hızlı ve etkili ilerlediğini ifade etti.
“Türkiye’de her şey vardı, eksik olan liderdi”
Türkiye’nin son 20 yılda savunma sanayii, altyapı ve sağlık gibi alanlarda dünya çapında projeler gerçekleştirdiğini hatırlatan Şen, geçmişte bu imkânlar olmasına rağmen başarıya ulaşılamamasını “liderlik eksikliği” ile açıkladı. Bu farkın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğiyle ortaya çıktığını söyleyen Şen, liderliği “büyük ruh” olarak tanımladı.
“Erdoğan’ın liderlik analizinde ilk özellik: Güvenilirlik”
Kendi geliştirdiği siyasi liderlik ölçeğiyle yaptığı analizde Erdoğan’ın birinci özelliğinin “güvenilirlik” olduğunu belirten Şen, Erdoğan’a duyulan güvenin hem Türkiye’de hem dünyanın farklı coğrafyalarında hissedildiğini ifade etti.
“Lidersiz kurumsallaşma eksik, ahlaksız liderlik zulümdür”
Liderlikte ahlakın vazgeçilmez olduğunu söyleyen Şen, ahlaktan yoksun liderliğin zulme dönüşeceğini vurguladı. Müslüman liderliğin örnek bir ahlaki duruşu gerektirdiğini belirtti.
Hayal gücü, stratejik akıl ve tarihsel derinlik
Liderin güçlü bir hayal gücüne, stratejik akla ve tarihsel perspektife sahip olması gerektiğini söyleyen Şen, iyi bir liderin olayları bin yıllık derinlikle okuyabildiğini ve geleceğe dair uzun vadeli senaryolar kurabildiğini ifade etti.
“Genel müdür değil, ekip aklı kazanır”
Şen, kurumların gücünün liderin zekâsından ziyade kurumdaki toplam zeka birikimiyle belirlendiğini söyleyerek ahlaklı, güvenilir ve yüksek potansiyelli ekipler oluşturmanın önemine dikkat çekti.
“Avrupa’daki gençlerin donanımı çok iyi”
Avrupa’daki Türk gençlerini “muhteşem bir potansiyel” olarak nitelendiren Şen, UID’nin gençleri geleceğin liderleri olarak yetiştirdiğini vurguladı.
İslamofobi: “Yeni değil, köklü bir İslam düşmanlığıdır”
Avrupa’daki İslam karşıtlığının yeni bir olgu olmadığını dile getiren Şen, Müslümanların kimliklerine sahip çıkarken bulundukları toplumlara katkı sunmaya devam etmeleri gerektiğini belirtti.
UTA’da kamu diplomasisi, yapay zeka ve dezenformasyon gündemdeydi
Program kapsamında Gazeteci–Yazar Zafer Şahin “Dijitalleşme ve Dezenformasyonla Mücadele”, Prof. Dr. Şahin Albayrak “Yapay Zeka ve Genç Liderlik”, Prof. Dr. Ali Türkmenoğlu ise “Aktif Yurttaşlık: Birlikte Yaşam Prensipleri” başlıklı sunumlar gerçekleştirdi.
Verimli geçen oturumların ardından UTA Köln programı resmi olarak sona erdi.
Katılımcılara sertifika takdimi
Program sonunda, büyük bölümü üniversite öğrencisi ve akademisyenlerden oluşan yaklaşık 200 katılımcıya sertifikaları takdim edildi.
Sertifikalar, Uluslararası Demokratlar Birliği (UID) Genel Başkanı Kenan Aslan ile AR-GE ve Eğitim Başkanı Mehmet Akkoç tarafından verildi.
Aslan, UTA’nın önümüzdeki dönemde farklı Avrupa şehirlerinde de sürdürüleceğini belirterek gençlerin programa gösterdiği yüksek ilgiden duydukları memnuniyeti ifade etti.
Paylaş
