Close Menu
Avrupanın SesiAvrupanın Sesi
    Gündemdekiler
    zafer sirakaya3

    Sırakaya: “Solingen’i unutmadık, NSU’yu da unutturmayacağız”

    30 Mayıs 2025
    solingen anma 5

    Solingen ırkçı saldırısının üzerinden 32 yıl geçti

    30 Mayıs 2025
    ytb

    “Dünya Çapındaki Türk Teknoloji Gücü Tek Platformda”

    30 Mayıs 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram LinkedIn YouTube
    Avrupanın SesiAvrupanın Sesi Cuma, Mayıs 30
    • Gazete Arşivi
    • Makale
    • Röportaj
    • Foto Galeri
    • Video Galeri
    Facebook X (Twitter) Instagram LinkedIn YouTube
    • Avrupa
    • Balkanlar
    • Türkiye
    • Dünya
    • Ekonomi
    • Teknoloji
    • Aile/Sağlık
    • Spor
    Avrupanın SesiAvrupanın Sesi
    Reklam 1 Reklam 2 Reklam 3 Reklam 4 Reklam 5 Reklam 7
    Anasayfa»Röportaj»‘Tiyatroda kendi hikayelerimize dönme vakti gelmiştir’
    Röportaj

    ‘Tiyatroda kendi hikayelerimize dönme vakti gelmiştir’

    Avrupanın SesiAvrupanın Sesi7 Ocak 2019
    'Tiyatroda kendi hikayelerimize dönme vakti gelmiştir'
    'Tiyatroda kendi hikayelerimize dönme vakti gelmiştir'
    Paylaş.
    Facebook Twitter WhatsApp Telegram E-mail Copy Link

     

    📢 Avrupa’nın Sesi Cebinizde!

    Gelişmeleri kaçırmayın! Avrupa’dan ve dünyadan en güncel haberler artık cebinizde.

    • WhatsApp kanalımıza katılın, özel haberler ve analizlere anında ulaşın
    • Anlık bildirimlerle sıcak gelişmeleri ilk siz öğrenin
    👉 WhatsApp Kanalımıza Katıl

    Reklam 1 Reklam 2 Reklam 3 Reklam 4 Reklam 5 Reklam 7

    USAP Başkanı Doç. Dr. Aydemir, "Ne yazık ki sanat ve tiyatro camiamızda kimliksizliği dert edinen kişi ve kurum sayısı oldukça az. On yıllardır tiyatromuz, 'evrensellik' adı altında Batı'nın değerlerini yüceltip duruyor." dedi.

    Uluslararası Sanat Platformu Derneği (USAP) Başkanı ve Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları Bölümü Dramatik Yazarlık Ana Sanat Dalı Başkanı Doç. Dr. Bünyamin Aydemir, "Kültürel ve sanatsal sığlaşmanın ve kendimize yabancılaşmanın alabildiğine arttığı ülkemizde, artık kendi hikayelerimize, kendi değerlerimize, kendi yaşamsal ve tarihsel kodlarımıza dönmenin vakti gelmiştir." dedi.

    Aydemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, devletin kültür ve sanat politikasını "milli ve yerli" olana çevirmiş olmasının büyük önem taşıdığını söyledi.

    Böyle bir meselenin ideolojik fanatizme kurban edilmemesi gerektiğini ifade eden Aydemir, şöyle konuştu:

    "Kültürel ve sanatsal sığlaşmanın ve kendimize yabancılaşmanın alabildiğine arttığı ülkemizde, artık kendi hikayelerimize, kendi değerlerimize, kendi yaşamsal ve tarihsel kodlarımıza dönmenin vakti gelmiştir. Durum gerçekten de ciddidir. Mesele neredeyse bir beka ve varlık sorunu haline gelmiştir. Ne yazık ki sanat ve tiyatro camiamızda kimliksizliği dert edinen kişi ve kurum sayısı oldukça az. On yıllardır tiyatromuz 'evrensellik' adı altında Batı'nın değerlerini yüceltip duruyor. Bizlere sürekli olarak 'evrensellik budur' diye Batı'nın değerleri dayatılıyor. Batı'nın her şeyi evrensel oluyor da bizim değerlerimiz taşralılığı ifade ediyor."

    "İdeolojik fanatizm had safhada"

    Aydemir, bu kompleksli ve hastalıklı bakış açısının, sanat camiasının hemen her yerine sirayet ettiğini belirterek, milli olana karşı duyulan antipatinin, camianın her kesimine sinmiş durumda olduğunu dile getirdi.

    Batı'dan olanı benimseme ve ululaştırma, yerli olanı ise küçümseme ve yerme yaklaşımının çok güçlü bir statüko tarafından muhafaza edildiğini anlatan Aydemir, "İdeolojik fanatizm had safhada. Anında taşralı olmakla hatta faşist olmakla suçlanabilir, yerilebilirsiniz. Milli ve yerli olana karşı gösterilen mahalle baskısı itibarınızı bir anda yerle bir edebilir. Psikolojik baskı karşısında kendinizi bir böcek gibi dahi hissedebilirsiniz. Bunlar vardır, gerçektir, vakadır. Peki ama neden? Bu anlamsız, yararsız klikleşmenin kime, ne faydası var?" ifadelerini kullandı.

    Evrenselliğin, sanatın nihai amacı olduğunu ve çok büyük bir değer ifade ettiğini aktaran Aydemir, bu durumun milli ve yerli olana sırt dönmeyi gerektirmediğini belirtti.

    "Bu bir kimliksizleştirme projesidir"

    Tarih boyunca tüm ülkelerin kendi milli sanatlarına büyük önem ve özen gösterip geleceklerini inşa ederken sanatlarını bu doğrultuda bir araç olarak kullandığına işaret eden Aydemir, "Bizler neden tüm ülkeler gibi bunu yapmıyoruz? Neden, bizlere doğrudan ya da dolaylı olarak empoze edilmiş olana kucak açıyoruz? Bunun adı tam anlamıyla müstemleke psikolojisidir. Ve şurası kesindir ki salt evrenselliğin dayatılması bir kimliksizleştirme projesidir." değerlendirmesinde bulundu.

    Aydemir, edebiyat ve tiyatro tarihinin en büyük yazarlarının hepsinin öncelikle kendi değerlerinin sözcülüğünü yaptığına dikkati çekerek, şunları söyledi:

    "Aiskilos'un, Sofokles'in, Övripides'in, Aristofanes'in oyunlarından Antik Yunan'ın efsanelerini, hikayelerini çıkarırsanız, ortada hiçbir şey kalmaz. Bizler Seneca'nın oyunlarını okuduğumuzda Roma'nın mantığına, felsefesine, ahlakına doğrudan tanıklık ederiz. Shakespeare demek, İngiltere demek değil midir? İngiliz başbakanına, 'Hindistan'ın topraklarını mı tercih ederdiniz, Shakespeare'i mi?' sorusuna, 'tabii ki Shakespeare' diye cevap verdirten şey nedir acaba? Moilere olmasaydı, klasik Fransız tiyatrosu olur muydu? Ya da Corneile ve Racine'i Fransız tiyatrosundan ayıklasak Fransız klasisizminden ne derece bahsedebilirdik?"

    "Güçlü bir Anadolu aydınlanmasına ihtiyaç vardır"

    "Şimdi, tüm bu büyük yazarları yerli ve milli oldukları için taşralı ya da faşist olarak nasıl niteleyebilirsiniz? Bu sanatçıları nasıl ötekileştirirsiniz? Bu mümkün mü?" diyen Aydemir, tarihin tüm büyük yazar ve sanatçılarının, kendi tarih, değer, duygu, düşünce, duyuş ve hissedişlerini anlattığına dikkati çekti.

    Aydemir, şu değerlendirmelerde bulundu:

    "Hepsi kendi özünden, kültüründen, tarihinden ve yaşamsal kodlarından beslenmiş, sahici, samimi ve kimlikli üretimlerde bulunmuşlardır. Bunu bizde de gerçekleştiren yazar ve sanatçılar vardır elbette. Ama yeterli mi, hayır. Bugün güçlü bir Anadolu aydınlanmasına ihtiyaç vardır. Sanatta ve kültürde egemenliğimizin yolu buradan geçer. Evrenselliğimiz ise ancak ve ancak egemenliğimizi inşa ve kanıksamakla mümkün olur."

    Mustafa Kemal Atatürk'ün tüm sanat dallarında milli kimliğin inşası için büyük çalışmalar gerçekleştirdiğine işaret eden Aydemir, Atatürk'ten sonra devletin bu yöndeki kültür ve sanat politikasının terk edildiğini ve o süreçten sonra sanat ve kültürün asimilasyona ve dejenerasyona açık hale geldiğini savundu.

    Aydemir, 70 yılı aşkın bir zamandan sonra ilk kez Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yerli ve milli sanat davasına sahip çıktığını sözlerine ekledi. 

     

    Paylaş. Facebook Twitter WhatsApp Telegram E-mail Copy Link
    Önceki YazıDünya Bankası Başkanı görevi bırakıyor
    Sonraki Yazı Devletin şefkatini şampiyonluklarla taçlandırmak istiyor
    Avrupanın Sesi avatarı
    Avrupanın Sesi
    • Website
    • Facebook
    • X (Twitter)
    • Instagram

    İlginizi Çekebilir

    BTfener3

    Batı Trakya Fenerbahçe Derneği kapatma kararına itiraz etti

    27 Şubat 2025
    oz bakim 1

    Semra Özdemir: “Amacımız danışanlarımızın ihtiyaçlarına en iyi çözümü sunmak”

    14 Şubat 2025
    Almanya’da yaşayan gurbetçilere sorduk: En çok beğenilen Türk dizileri

    Almanya’da yaşayan gurbetçilere sorduk: En çok beğenilen Türk dizileri

    2 Şubat 2025
    Yorum Yazın Cancel Reply

    Gündemdekiler
    zafer sirakaya3

    Sırakaya: “Solingen’i unutmadık, NSU’yu da unutturmayacağız”

    Avrupanın Sesi30 Mayıs 2025

    AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Dış İlişkiler Başkanı ve İstanbul Milletvekili Zafer Sırakaya, Almanya’nın Solingen…

    solingen anma 5

    Solingen ırkçı saldırısının üzerinden 32 yıl geçti

    30 Mayıs 2025
    ytb

    “Dünya Çapındaki Türk Teknoloji Gücü Tek Platformda”

    30 Mayıs 2025
    akib ali hizar

    AKİB Genel Başkanı Ali Hızar’dan Solingen katliamı anma mesajı

    29 Mayıs 2025
    Reklam 1 Reklam 2 Reklam 3 Reklam 4 Reklam 5 Reklam 7
    Hakkımızda
    Hakkımızda

    Avrupa'nın Sesi, Avrupa'daki en güncel haberleri tarafsız, hızlı ve güvenilir bir şekilde okuyucularına sunmayı hedefleyen dijital bir haber platformudur. Siyaset, ekonomi, kültür, spor ve daha birçok alanda Avrupa gündemini yakından takip eder, öne çıkan gelişmeleri anında aktarırız.

    Amacımız, Avrupa'da yaşayan herkesin doğru bilgiye kolayca ulaşmasını sağlamak ve farklı bakış açılarıyla zenginleşen bir haber deneyimi sunmaktır.

    E-mail: info@avrupaninsesi.com

    Facebook X (Twitter) YouTube LinkedIn WhatsApp
    Menüler
    • İmpressum
    • Künye Bilgisi
    • İletişim
    • Gizlilik Politikası
    • Çerez Politikası
    • Kişisel Verilerin Korunması
    • Reklam Politikası
    • Site Kullanım Koşulları
    Linkler
    Antalya Haber Ankara Boşanma Avukatı Dedicated Server mikroyesilim.com Maç bileti satın al Akor mag-trade.com
    İzinsiz yazı, resim, videolar alınamaz. İçerik ekleyenlerin yazıları kendi sorumluluğundadır.
    © 2013 - 2025 Avrupanın Sesi Tüm Hakları Saklıdır.
    • İletişim
    • Künye Bilgisi
    • Haber Arşivleri
    • Yazarlarımız

    Arama yapmak için Enter tuşuna basın. İptal etmek için Esc tuşuna basın.