Almanya’daki genel seçimlerin galibi olan Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Genel Başkanı Friedrich Merz, Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile koalisyon hükümeti kurmayı planladığını açıkladı. Berlin’de düzenlediği basın toplantısında Merz, CDU/CSU’nun önceki seçimlere göre 3 milyon oy daha fazla aldığını ve hükümeti kurma sorumluluğunun kendilerinde olduğunu belirtti. Merz, CDU/CSU ve SPD’nin toplamda 328 milletvekili ile koalisyon kurabileceğine dikkat çekti ve önümüzdeki günlerde bu konuda görüşmelere başlayacaklarını söyledi.
Merz, hükümeti nisan ortasına kadar kurmayı hedeflediğini ifade ederken, SPD ile yapıcı ve hızlı bir şekilde görüşmeler yapmaya kararlı olduklarını vurguladı. Görüşmelerde seçim yasası, dış ve güvenlik politikası ile göç ve ekonomi gibi önemli konular ele alınacak. Merz, SPD’nin Brandenburg eyaletindeki koalisyon sözleşmesinde sınırların kontrol edilmesi ve sığınmacıların geri çevrilmesi gibi düzenlemeler olduğunu hatırlatarak, bu tür politikaların daha da sertleştirilmesinin mümkün olabileceğini düşündüğünü belirtti.
Merz ayrıca, Almanya’da AfD partisinin oy oranının iki kat arttığını, bu durumun demokratik partilere ortak çözümler bulmaları için bir uyarı niteliği taşıdığını ifade etti. Ülkesini krizlerden çıkarmak ve Alman halkının demokratik partilere olan güvenini yeniden kazanmak istediğini belirten Merz, bu dönemin büyük bir fırsat olduğunu söyledi.
ABD ile ilişkiler hakkında konuşan Merz, Avrupa’ya olan Amerikan ilgisinin azaldığını ve bunun transatlantik ilişkilere zarar verebileceğini vurguladı. Ancak yine de bu ilişkilerin sürdürülmesi gerektiğini ve Avrupa ile birlik içinde hareket edilmesinin önemini dile getirdi. NATO konusundaki beklentilerini de paylaşan Merz, transatlantik ilişkilerin devam etmesini ümit ettiğini belirtti.
Son olarak, Merz Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile görüşmelerinin verimli geçtiğini ve Avrupa’nın tüm meselelerde ortak bir tutum sergilemesi gerektiğini vurguladı. Gümrük vergileri gibi konularda AB ülkelerinin ortak hareket etmesinin zorunlu olduğunu söyledi.
