Bulgaristan’ın genç ve yetenekli Türk kökenli doktorlarından Aylin Fırıncı, yaptığı başarılı çalışmalar ve çizdiği kariyer yolu ile topluma örnek teşkil ediyor. Başkent Sofya’da, önemli bir Türk yatırımı olan Acıbadem hastanesinde görev yapan Anjiyoloji Uzmanı Doktor Aylin Fırıncı, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla, mesleki deneyimlerini AA muhabiriyle paylaştı.
33 yaşındaki Aylin Fırıncı, öğrenmeye olan aşkı, hastalarıyla kurduğu güçlü iletişim ve yardımseverliği ile özellikle genç kadın meslektaşlarına ve doktor olmak isteyen öğrencilere örnek oluyor. Türkiye’nin de önemli bir tıp merkezi olan Sofya’daki Acıbadem hastanesinde çalışan Fırıncı, mesleği ve hayata bakış açısı ile başta kadınlar olmak üzere, pek çok insana ilham veriyor.

Doktorluk mesleğini kadere bağlayan Fırıncı, ailesinin öğretmen olmasına rağmen, sağlık sektörünü seçerek kariyer yolculuğuna başladığını belirtiyor. “Doktorluk mesleğini ben değil, doktorluk mesleği beni seçti” diyen Fırıncı, Sofya Üniversitesi’ni kazanarak tıp eğitimini burada tamamladığını, ardından Rusya, Lübnan, Brezilya ve birçok Avrupa ülkesinde staj yaparak uzmanlık alanındaki bilgi ve deneyimini artırdığını söyledi. 2016 yılında mezun olduktan sonra, Bulgaristan’ın en büyük özel hastanesinde ihtisas yaparak kendini daha da geliştirmiştir.
Fırıncı, anjiyoloji uzmanı olarak damar hastalıkları, teşhis, önlenmesi ve ameliyatsız tedavi konusunda çalışmalar yapıyor. “Deneyim ve yeni teknoloji sayesinde her gün onlarca hastanın inme, kalp krizi, pulmoner embolizm gibi ölümcül hastalıklarının önüne geçebiliyoruz” diyen Fırıncı, tıbbın yalnızca bir eğitim mesleği değil, aynı zamanda bir hayat kurtarma sanatı olduğunu vurguladı. Tıbbın eğitimine ek olarak, yeni teknolojiler ve tedavi yöntemlerini takip etmenin çok önemli olduğunu söyledi.

Fırıncı, Bulgaristan’daki kalp damar uzmanlarının oldukça başarılı olduğunu ve ülkede 30 anjiyoloji uzmanından biri olmaktan onur duyduğunu belirtti. Ayrıca, Bulgaristan’da kadın ve erkek doktorlar arasında eşitlik sağlandığını ve mesleğinde bir cinsiyet ayrımcılığı hissetmediğini söyledi.
Türk kökenli bir kadın doktor olarak, hastalarına özveri ve şefkatle yaklaşan Fırıncı, Türk olmanın ve Türk doktor olmanın hem büyük bir gurur hem de büyük bir sorumluluk olduğunu ifade etti. “Dünya çapında Türk hekimler araştırmalarıyla, başarılı çalışmalarıyla sağlık sektöründe çok önemli rol oynuyorlar. Bizim gibi genç nesiller için bu çok güçlü bir motivasyon kaynağı,” dedi.
Türkçe bilmenin, Bulgaristan’da doktorluk yapan bir Türk kökenli kadın için büyük bir avantaj olduğunu belirten Fırıncı, Türkçe sayesinde daha kolay iletişim kurabildiklerini ve Türkiye’deki eğitim fırsatlarından yararlanabildiklerini ifade etti. Ayrıca, Türkçe tıp kitapları ve kaynaklarından faydalandığını, Türk doktorlarla dünya çapında iletişim kurmanın kendisi için büyük bir şans olduğunu söyledi.
Fırıncı, Kardiyoloji uzmanı eşiyle birlikte iki çocuklarına Türkçe’yi de öğrettiklerini ve çocuklarının özgüvenli, eğitimli ve mutlu bireyler olabilmesi için büyük çaba sarf ettiklerini belirtti. “Hayalimiz tabii ki özgüvenli, eğitimli, mutlu çocuklar yetiştirebilmek. Bu dünyaya iki güzel insan kazandırabilmek. Çocuklarımızın dil eğitimine büyük önem veriyoruz” dedi.
Bulgaristan’daki Türk kadınların hukuk, bilim, tıp ve eğitim gibi birçok alanda başarılarıyla topluma örnek olduklarını belirten Fırıncı, bu başarıların gelecekte daha da artacağına inandığını söyledi.
Fırıncı, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle özellikle genç kızlara özgüvenli, başarılı, eğitimli ve iradeli olmalarını tavsiye etti. “Hayatta başarılı olabilmek için kendi yolunuzu çizin, cesur olun ve daima öğrenmeye devam edin” diyerek genç kadınlara seslendi.