Close Menu
Avrupanın SesiAvrupanın Sesi
    Gündemdekiler
    fransa 1

    Fransa’da mescide ırkçı saldırı: Kur’an-ı Kerimler yere atıldı, duvarlara gamalı haçlar çizildi

    31 Mayıs 2025
    akib avrupa toplanti1

    AKİB Genel Başkanı Hızar: “Eylül’den itibaren 7 ülkede 15 toplantı gerçekleştireceğiz”

    31 Mayıs 2025
    zafer sirakaya3

    Sırakaya: “Solingen’i unutmadık, NSU’yu da unutturmayacağız”

    30 Mayıs 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram LinkedIn YouTube
    Avrupanın SesiAvrupanın Sesi Cumartesi, Mayıs 31
    • Gazete Arşivi
    • Makale
    • Röportaj
    • Foto Galeri
    • Video Galeri
    Facebook X (Twitter) Instagram LinkedIn YouTube
    • Avrupa
    • Balkanlar
    • Türkiye
    • Dünya
    • Ekonomi
    • Teknoloji
    • Aile/Sağlık
    • Spor
    Avrupanın SesiAvrupanın Sesi
    Reklam 1 Reklam 2 Reklam 3 Reklam 4 Reklam 5 Reklam 7
    Anasayfa»Avrupa»Yunanistan’da Türk Azınlığı yaşamlarını zorluklarla sürdürüyorlar
    Avrupa

    Yunanistan’da Türk Azınlığı yaşamlarını zorluklarla sürdürüyorlar

    Avrupanın SesiAvrupanın Sesi30 Ocak 2020
    Yunanistan'da Türk Azınlığı yaşamlarını zorluklarla sürdürüyorlar
    Yunanistan'da Türk Azınlığı yaşamlarını zorluklarla sürdürüyorlar
    Paylaş.
    Facebook Twitter WhatsApp Telegram E-mail Copy Link

    Türk azınlık, Yunanistan'da zor bir yaşam sürüyor- Mübadele sözleşmesinden yaklaşık 100 yıl sonra bugün Yunanistan'daki Türk azınlık, din, eğitim ve ekonomi alanlarında keyfi uygulamalara maruz kalıyor, gelecekle ilgili büyük kaygılar yaşıyor- Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu Başka

    📢 Avrupa’nın Sesi Cebinizde!

    Gelişmeleri kaçırmayın! Avrupa’dan ve dünyadan en güncel haberler artık cebinizde.

    • WhatsApp kanalımıza katılın, özel haberler ve analizlere anında ulaşın
    • Anlık bildirimlerle sıcak gelişmeleri ilk siz öğrenin
    👉 WhatsApp Kanalımıza Katıl

    Reklam 1 Reklam 2 Reklam 3 Reklam 4 Reklam 5 Reklam 7

    Türkiye ile Yunanistan arasında 30 Ocak 1923'te imzalanan sözleşme ile öngörülen mübadelenin dışında tutulan Batı Trakya Türkleri, Lozan Antlaşması ile azınlık statüsü altında bırakıldıkları Yunanistan'da haklarının ihlal edilmesinden kaynaklı bir dizi sorunla zorlu bir yaşam mücadelesi veriyor.

    Türkiye-Yunanistan sınırındaki Meriç Nehri ile Yunanistan'ın Kavala şehri yakınlarındaki Karasu Nehri arasındaki bölgede yaşayan ve bugün nüfusu 150 bin civarında olan Türk toplumu, mübadele dışında bırakıldıkları günleri hüzünle yad ederken Türkiye sınırları dışında kalmalarının müsebbibi olarak da mübadele sözleşmesiyle İstanbul'da bırakılması kararlaştırılan Rum Ortodoks Patrikhanesi'ni görüyor.

    Mübadele dönemini ve akabindeki yıllarda Batı Trakya'da yaşananları AA muhabirine değerlendiren 84 yaşındaki Gümülcineli tarihçi ve yazar Tevfik Hüseyinoğlu, Batı Trakya'daki Türklerin mübadeleden muaf tutulması kararının, o dönemde bölgedeki Müslüman Türk nüfus tarafından hüzünle karşılandığını söyledi.

    Bölgedeki mübadelenin ilk olarak Yunanistan ile Bulgaristan arasında sınır bölgelerinde uygulandığını, Kurtuluş Savaşı'ndan sonra ise Yunanistan'ın teklifi üzerine Türkiye ile Yunanistan arasında da genel mübadeleye gidildiğini anlatan Hüseyinoğlu, o dönem Türkiye'ye yapılan baskılar sonucu Patrikhane ve İstanbullu Rumların bu uygulamanın dışında tutulduğunu dile getirdi.

    Hüseyinoğlu, buna karşılık olarak da Meriç ve Karasu nehirleri arasındaki Batı Trakya'da yaşayan Türklerin Yunanistan'da kalmasının kararlaştırıldığını kaydetti.

    "İstanbul'daki Patrikhane'nin kurbanıyız"

    Batı Trakya'nın, Yunanistan'a bırakılması ve ardından mübadele dışında tutulmasının bölgedeki Müslüman Türk nüfus tarafından tepki ve hüzünle karşılandığını ifade eden Hüseyinoğlu, Batı Trakya ile ilgili kararlarda bölgedeki Türklerin görüşünün alınmadığını savundu.

    Hüseyinoğlu, o dönemde Batı Trakya'nın Yunanistan'a bırakılmasına tepki amacıyla Gümülcine'deki medrese önünde büyük bir protesto eylemi düzenlendiğini belirterek, "Bizi bırakırlarken bize sormadılar. Dedelerimize sormadılar. Hiç kimse de araştırmadı, araştıramadı. Büyük bir hegemonyanın içinde küçük bir olay bizim burada kalışımız. Biz, İstanbul'daki Patrikhane'nin kurbanıyız." dedi.

    Batı Trakya'daki Türklerin Yunanistan'da bırakıldıkları günden beri zor zamanlar geçirdiğini ve büyük kayıplar verdiğini anlatan Hüseyinoğlu, Türk azınlığın 1930'lu yıllardan itibaren tüm kurum ve kuruluşlarıyla adeta kıskaca alındığını söyledi.

    Hüseyinoğlu, Yunanların daha o zamandan beri bazen açık, bazen üstü kapalı şekilde hep böyle bir politika izlediğini kaydetti.

    Rumlar, Türk ailelerin yanına yerleştirildi

    Hüseyinoğlu, mübadeleyle Anadolu'dan Yunanistan'a getirilen Rumların Yunanistan'daki halk tarafından hoş karşılanmadığını anlatarak, kalacak ev bulamadıkları için yılarca çadırlarda kalan Rum aileler olduğuna dair rivayetler bulunduğunu ifade etti.

    Mübadele yıllarında Batı Trakya'da zor günler yaşandığını kaydeden Hüseyinoğlu, diğer bölgelerde yerleşecek yer bulamadıkları için Batı Trakya'ya gelen birçok Rum ailenin, İskeçe ve Gümülcine'de Türk ailelerin yanına yerleştirildiğini söyledi.

    Hüseyinoğlu, bazı Rum mübadillerin sözleşmede Batı Trakya'ya yerleştirilemeyecekleri maddesine rağmen geçici olarak İskeçe ve Gümülcine'ye getirildiğini anlatarak, "Bu aileler, daha sonra hükümet kararıyla gönderildikleri Karasu'nun ötesindeki Drama ve Serez'de yerel halk tarafından istenilmedikleri için tekrar Gümülcine'ye döndü. Birçoğu Türk ailelerin yanına yerleştirildi. Bu, büyük tartışmalara neden oldu." dedi.

    Türk ve Rum aileler arasında büyük dostluklar da kuruldu

    Hüseyinoğlu, Rum ve Türklerin Gümülcine ve İskeçe bölgelerinde birlikte yaşadıkları yıllarda karşılaşılan zorluklara rağmen bazı aileler arasında büyük dostluklar kurulduğunu ifade etti.

    Mübadele yıllarında 12-13 yaşlarında olan kayınvalidesi Bedriye Hasanoğlu ile ilgili bir hikayeyi de aktaran Hüseyinoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

    "Yerleşecek yer bulamayınca tekrar Gümülcine'ye dönenler arasında Tekirdağ'dan göç eden Rum bir aile de kayınvalidemin Yenimahalle'deki evine yerleştirilmiş. Ev zaten iki odadan ibaretmiş. Birine Rumları yerleştirmişler. İtiraz etmişler ancak kimseye dinletememişler. Zamanla kayınvalidemin ailesiyle evlerini paylaştıkları Rum aile arasında dostluk oluşmuş. Kayınvalidem Bedriye ile Rum ailenin aynı yaşlardaki Evdokia isimli kızı çok iyi arkadaş olmuş.

    Bir süre sonra Rum aile, Gümülcine yakınlarındaki Susurköy'e yerleşmiş. Yıllar sonra kayınvalidemi Susurköy'e götürdüm. Evdokia, kayınvalidemin geldiğini duyunca 'Bedriye' diye çığlık çığlığa yola çıkarak kayınvalideme öyle bir sarıldı ki anlatamam".

    "Batı Trakya Türklerinin kaderi, İstanbul Rumlarının kaderiyle bağlı"

    Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu Başkanı ve Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif de Batı Trakya'daki Türklerin kaderinin, İstanbul'daki Rumların kaderiyle bağlı olduğunu belirterek, "Zira, Patrikhane'nin Türkiye dışına çıkarılması kabul edilseydi biz de şimdi Türkiye'de olacaktık. Patrikhane de belki burada olacaktı." dedi.

    1923'te imzalanan Türk-Yunan Nüfus Mübadelesi Sözleşmesi ile bölge insanının büyük bir kırılma yaşadığını ve zor günler geçirdiğini anımsatan Şerif, şunları kaydetti:

    "Savaşların neticesinde insanların birbirilerine küs olduğu ve bir arada yaşamalarının mümkün olmayacağı değerlendirilerek mübadele konusu gündeme geldi. Müslüman Türklerin Batı Trakya denilen bölgede, İstanbul sınırları içinde ve Gökçeada'daki Ortodoks Rumların da Türkiye'de kalması karara bağlandı. Burada esas olan Patrikhane'nin İstanbul'da kalmasıydı. Bu da Yunanistan'ın fikriydi. Büyük devletler de destekledi ve bu şekilde çare bulundu."

    Şerif, mübadele sözleşmesinden yaklaşık bir asır sonra bugün Yunanistan'daki Türk azınlığın din, eğitim ve ekonomi alanlarında keyfi uygulamalara maruz kaldığına dikkati çekerek, gelecekle ilgili çok büyük kaygılar olduğunu söyledi.

    Türk azınlığın başta kimlik sorunu olmak üzere bir dizi yaşamsal sorunla karşılaştığına işaret eden Şerif, şunları belirtti:

    "Bugün geldiğimiz noktada azınlığa 'Türk' denmiyor, sadece 'Müslüman' deniyor. Dini alanda itiraz ettiğimiz birçok keyfi uygulama bulunuyor. Eğitim konusunda da her şeyin Yunancaya evrildiğini, okulların idaresine müdahale edildiğini görüyoruz. Eğitimli, tahsilli gençlerimiz olmasına rağmen kamu kurumlarına nüfus oranında memur alımı yapılmıyor. Bu nedenle göç söz konusu. Lozan'da Gümülcine bölgesinde nüfusun yüzde 80'ini oluşturan Türklerin oranı bugün yüzde 30 civarında.

    Kaynaklar doğruysa Lozan'ın imzalandığı dönemde sayısı 303 olan azınlık ilkokullarından bugün ise sadece 124'ünün kaldığını görüyoruz."

    Nüfus mübadelesi

    Yunanistan'daki yerleşik Müslümanlar ile Türkiye'deki yerleşik Ortodoks Rumların zorunlu göçünü öngören mübadele sözleşmesi, 30 Ocak 1923'te Lozan'da imzalandı. Lozan Antlaşması'na ek olarak hazırlanan sözleşmeye göre, İstanbul'daki Rumlar ile Batı Trakya'daki Müslüman Türkler hariç Yunanistan'da yerleşik bütün Müslümanlar Türkiye'ye, Türkiye'de yerleşik bütün Rumlar da Yunanistan'a gönderildi.

    Mübadele iki milyona yakın insanı kapsadı.

    Kaynak, Timeturk

    Paylaş. Facebook Twitter WhatsApp Telegram E-mail Copy Link
    Önceki Yazı(AfD) milletvekili Gauland’ın dokunulmazlığı kaldırıldı
    Sonraki Yazı TİKA 5 kıtada yaklaşık 30 bin proje gerçekleştirdi
    Avrupanın Sesi avatarı
    Avrupanın Sesi
    • Website
    • Facebook
    • X (Twitter)
    • Instagram

    İlginizi Çekebilir

    fransa 1

    Fransa’da mescide ırkçı saldırı: Kur’an-ı Kerimler yere atıldı, duvarlara gamalı haçlar çizildi

    31 Mayıs 2025
    akib avrupa toplanti1

    AKİB Genel Başkanı Hızar: “Eylül’den itibaren 7 ülkede 15 toplantı gerçekleştireceğiz”

    31 Mayıs 2025
    Merz

    Almanya’dan Ukrayna’ya Menzil Desteği

    26 Mayıs 2025
    Yorum Yazın Cancel Reply

    Gündemdekiler
    fransa 1

    Fransa’da mescide ırkçı saldırı: Kur’an-ı Kerimler yere atıldı, duvarlara gamalı haçlar çizildi

    Avrupanın Sesi31 Mayıs 2025

    Fransa’nın kuzeydoğusundaki Moselle vilayetinde, Saint-Avold kenti yakınlarında bulunan L’Hopital kasabasındaki eski bir mescit kimliği belirsiz…

    akib avrupa toplanti1

    AKİB Genel Başkanı Hızar: “Eylül’den itibaren 7 ülkede 15 toplantı gerçekleştireceğiz”

    31 Mayıs 2025
    zafer sirakaya3

    Sırakaya: “Solingen’i unutmadık, NSU’yu da unutturmayacağız”

    30 Mayıs 2025
    solingen anma 5

    Solingen ırkçı saldırısının üzerinden 32 yıl geçti

    30 Mayıs 2025
    Reklam 1 Reklam 2 Reklam 3 Reklam 4 Reklam 5 Reklam 7
    Hakkımızda
    Hakkımızda

    Avrupa'nın Sesi, Avrupa'daki en güncel haberleri tarafsız, hızlı ve güvenilir bir şekilde okuyucularına sunmayı hedefleyen dijital bir haber platformudur. Siyaset, ekonomi, kültür, spor ve daha birçok alanda Avrupa gündemini yakından takip eder, öne çıkan gelişmeleri anında aktarırız.

    Amacımız, Avrupa'da yaşayan herkesin doğru bilgiye kolayca ulaşmasını sağlamak ve farklı bakış açılarıyla zenginleşen bir haber deneyimi sunmaktır.

    E-mail: info@avrupaninsesi.com

    Facebook X (Twitter) YouTube LinkedIn WhatsApp
    Menüler
    • İmpressum
    • Künye Bilgisi
    • İletişim
    • Gizlilik Politikası
    • Çerez Politikası
    • Kişisel Verilerin Korunması
    • Reklam Politikası
    • Site Kullanım Koşulları
    Linkler
    Antalya Haber Ankara Boşanma Avukatı Dedicated Server mikroyesilim.com Maç bileti satın al Akor mag-trade.com
    İzinsiz yazı, resim, videolar alınamaz. İçerik ekleyenlerin yazıları kendi sorumluluğundadır.
    © 2013 - 2025 Avrupanın Sesi Tüm Hakları Saklıdır.
    • İletişim
    • Künye Bilgisi
    • Haber Arşivleri
    • Yazarlarımız

    Arama yapmak için Enter tuşuna basın. İptal etmek için Esc tuşuna basın.