Köln Başkonsolosu Hüseyin Emre Engin, Türkçe ihmal edilirse yurt dışındaki Türklerin 30 yılda dilini, kültürünü unutmuş bir topluma dönüşebileceği uyarısı yaptı. Almanya’daki Türklerin 20 – 30 yıl sonra nasıl bir toplum olacağının tartışılması gerektiğini vurgulayan Engin, yurt dışındaki Türk derneklerinin de gençlere hitap edemediğini kaydetti.
Gelişmeleri kaçırmayın! Avrupa’dan ve dünyadan en güncel haberler artık cebinizde.
- WhatsApp kanalımıza katılın, özel haberler ve analizlere anında ulaşın
- Anlık bildirimlerle sıcak gelişmeleri ilk siz öğrenin
Başkonsolos Engin, Muavin Konsolos Efsane Tatar ve Çalışma ve Sosyal Hizmetler Ataşesi Oğuz Tuncay’ın da aralarında bulunduğu yedi kişilik konsolosluk yetkilileriyle birlikte, Köln Bayburtlular Kültür ve Dayanışma Derneği’nin düzenlediği etkinlikte vatandaşların sorularını cevaplandırdı. Etkinlik ünlü hafız Remzi Er’in Kur’an tilaveti ve Köln Bayburtlular Dernek Başkanı Zekai Aydın’ın selamlama konuşmasıyla başladı.
DERNEKLERİMİZ GENÇLERE HİTAP EDEMİYOR!
“Biz, 20 – 30 sene sonra Almanya’da nasıl bir toplum olacağımızı tartışmalıyız” diye konuşmasına başlayan Başkonsolos, geleceği konusunda kaygı duyan dernek ve insanların bu tartışmaları yapması gerektiğini belirterek, “Bu tartışmalar olmadan yaşadığımız sorunlara çözüm bulacak noktaya gelemeyiz” dedi. Almanya’daki Türklerin mevcut dernek anlayışını da sorgulayan Başkonsolos, “Artık her şeyi sanal ortamda tartışıyoruz. Derneklerimizin, gençlerin çok farklı ilgi alanları oluşturduğu dünyaya tam olarak cevap verdiği kanaatinde değilim. Hala biraz daha eski tarzda, bir yerimiz olsun, yaşlılarımız oraya gelsin, orada geçmiş anılsın tarzında bir cemaat ve dernekçilik anlayışındayız. Gençleri içimize alarak daha genç kadrolarla tartışarak, geleceğimizi birlikte düşünerek bulunacak bir örgütlenme modeline ihtiyacımız var” tespitinde bulundu.
TÜRKÇE DERSİ İÇİN OKULA BASKI YAPIN, İMZA TOPLAYIN
Gençlerin geleceğe daha iyi hazırlanması gerektiğini belirten Engin “Gençlerimiz Almancayı Alman gençlerden daha iyi konuşan, Türkçe ve üçüncü bir dili konuşan dünyaya çok geniş pencereden bakan insanlar olmak zorunda. Yoksa şu anda yaşadığımız sorunların daha fazlasını aşırı sağcılığın arttığı bir dönemde konuşacağız ve birçok konuda geç kalmış olacağız. Ailelerimize çocuklarına bu bakış açısıyla yön vermelerini ve eğitim bilincini önce evlerinde vermelerini öneriyoruz” dedi.
Türk ailelerden çocuklarının okuluyla yakından ilgilenirken okulda Türkçe dersleri verilmesi için de baskı yapmalarını isteyen Engin, ailelere Türkçenin sınıf geçmeye etki eden kredi notu olan, öğleden önce verilen ders olması için imza toplamalarını önerdi.
DERNEKLERİMİZ TÜRKÇE-ALMANCA ANAOKULLARI AÇMALI
Ailelerin çocuklarını sosyal hayata katılmaya teşvik etmeleri gerektiğini kaydeden Engin, “Aynı zamanda Anadolu’dan aldıkları kültürlerini, o büyük enerjiyi, tarih ve kültürlerini unutmadıkları bir şekilde yetişmelerini istiyoruz. Bizim gençlerimiz yüzde 100 Türk, yüzde 100 Alman. Ancak bu şekilde bizim çocuklarımız burada bazı şeyleri değiştirebilecek şekilde siyasi hayata girebilirler” dedi.
Araştırmacı yazar Hasan Kayıhan’ın “Türkçe derslerine katılımın yüzde 16’ya düştüğü, bu gidişle Avrupalı Türklerin yabancılaşma tehlikesiyle karşı karşı oldukları” uyarısını hatırlattığımız Başkonsolos, ellerinde rakamlar olmadığını, ancak Türkçe derslerine katılımın düştüğünün bilindiğini kaydetti.
15 velinin imzasıyla okulda Türkçe dersi talep edilebildiğini hatırlatan Engin, “En önemlisi çift dilli anaokulları. Derneklerimiz çift dilli anaokulları açmalı. Aileler evde çocuklarıyla Türkçe konuşmalı. 100 seneye gerek yok. 30 seneye kadar toplum kendi dilini, kültürünü unutmuş bir topluma dönüşebilir” şeklinde konuştu.
Ziver Ermiş – Köln / Almanya
