Türk-Yunan İlişkilerinde Yeni Dönem

Davutoğlu, başkent Atina'da, 2 gün sürecek temaslarına, Yunanistan Cumhurbaşkanı Karolos Papulyas'ı ziyaret ederek başladı.

Papulyas, Türkiye-Yunanistan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konsey Toplantısı’nın başarılı geçmesi dileğinde bulundu. Söz konusu toplantıların, iki ülke arasındaki ilişkilere katkıda bulunacağını ifade eden Papulyas “Bu toplantılar iyi komşuluk ilişkilerini daha da ileriye götürecek toplantılardır. Sayın Başbakanım, iki komşu ülkeyiz ve komşu olarak kalacağız. Onun için iyi komşuluk ilişkileri elzemdir” ifadesini kullandı.

T.C. Başbakanı Davutoğlu da “Siz her şeyi değiştirirsiniz ama coğrafyayı değiştiremezseniz. İyi ki komşuyuz. Tarihte çok az millet bu kadar ortak özelliğe sahip” karşılığını verdi. Davutoğlu, daha önce Dışişleri Bakanı olarak, Papulyas'ı Türkiye’ye davet ettiğini belirterek, şimdi bu davetini Başbakan olarak yinelemek istediğini kaydetti.

Başbakan Samaras ile Başbakanlıkta biraraya gelindi

T.C. Başbakanı Davutoğlu ile mevkidaşı Samaras'ın, Yunanistan Başbakanlığı Binası'nda basına kapalı gerçekleşen görüşmesi, yaklaşık 1 saat sürdü. Görüşmede, her iki ülkenin Dışişleri Bakanları da hazır bulundular.

İkili görüşmede Kıbrıs konusu ile Türk-Yunan ilişkilerinin masaya yatırıldığı belirtildi.


Batı Trakya Türkleri temsilcileriyle görüşüldü


T.C. Başbakan Ahmet Davutoğlu, Başbakan Samaras ile görüşmesinin ardından Hilton Hotel'e geçti. Davutoğlu, otelde, Batı Trakya Türkleri temsilcileriyle bir araya geldi.

Görüşmede Milletvekili Ahmet Hacıosman, İskeçe Müftüsü Ahmet Mete, Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif, DEB Partisi Başkanı Mustafa Aliçavuş hazır bulundu. Batı Trakya Türk Azınlık Heyeti ile görüşmede Davutoğlu’nun beraberindeki Bakanların yanısıra kendileri de aslen Batı Trakyalı olan IRICICA Genel Direktörü Halit Eren ile Ak Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu da hazır bulundu. T.C. Atina Büyükelçisi Kerim Uras ile Gümülcine Başkonsolosu Ali Rıza Akıncı da görüşmede hazır bulundular.

Görüşmede Batı Trakya Türk Azınlığı’nın sorunlarının ele alındığı ve faydalı bir görüşme gerçekleştirildiği belirtildi. SİRİZA Milletvekilleri Zeybek ve Karayusuf’un görüşmeye katılmadıkları gözlemlendi.


Kıbrıs ve Batı Trakya Türkleri’nin Sorunları Gölgesinde 'Dostluk' Tazelendi

Kıbrıs’ta doğalgaz arama krizinin ilişkileri gerginleştirdiği bir dönemde yapılan Türk-Yunan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi (YDİK) toplantısı sona erdi. İki gün süren toplantıda bir taraftan Kıbrıs sorunuyla ilgili ilerleme sağlamaya çalışılırken, diğer yandan da bu sorunun iki ülke ilişkilerini ve ekonomik işbirliğini bozmayacağı mesajı verildi.

Batı Trakya Türk Azınlığı ile ilgili olarak, yapılan basın toplantısında sadece T.C. Başbakanı Ahmet Davutoğlu değinirken, Azınlıkların iki ülke arasında dostluk köprüsü olduklarını belirtti ve Batı Trakya Türk Azınlığı temsilcileri ile bir araya geldiğini ifade etti.

İki ülke Başbakanları ve yetkilileri arasında yapılan görüşmelerde Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’nın sorunlarının hangi düzeyde konuşulduğu, herhangi bir gelişme olup olmadığı hakkında her iki taraftan da bir açıklama yapılmadı.

Cumartesi günü yapılan bakanlar arası görüşmeler toplantının en kritik görüşmeleriydi. Öncesinde hem bakanlara hem de iş dünyasının temcilcilerine hitap eden Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Yunan mevkidaşı Antonis Samaras, Kıbrıs’taki krize sadece birkaç cümleyle değinirken, bölgedeki istikrarın sürmesi ve barış ortamının sağlanması için yatırımların sürmesi gerektiği mesajını verdi, “Kıbrıs sorununun güven ortamını zedelemesine izin vermeyeceğiz, sizin de şüpheniz olmasın” dedi.

‘Sorunları bir kenara bırakmak istiyoruz’

Bakanlar arası görüşmelerin sonrasında basın açıklaması yapan iki başbakan, görüşmelerin verimli geçtiğini ve kritik bir dönemde yapılan bu ‘dostluk ziyaretinin’ olumlu bir atmosferde gerçekleştiğini, ilişkilerin güçlenmesi için faydalı bir adım olduğunu söyledi. Ev sahibi ülkenin başbakanı Samaras, ‘sorunlarımızı bir kenara bırakmak istiyoruz’ dedi:

“Birtakım konularımız, sorunlarımız var ve görüş ayrılığımız var; bunları bir yana bırakarak karşılılı güvene bağlı bir ilişki kurmak istiyoruz. İşbirliğini güçlendirmek istiyoruz, geniş bölgemizde istikrar istiyoruz, bu bizim önceliğimiz.”

‘Kıbrıs için AB çerçevesinde çözüm istiyoruz’

Yunan Başbakan, Kıbrıs sorununda devamlı olarak dile getirdikleri ‘ulusal egemenlik konusuna’ da değindi. “Her şeyden önce birbirimize saygılı olmalıyız. Ulusal egemenliğimize saygılı olmalıyız. Kıbrıs için Avrupa Birliği (AB) çerçevesinde sürdürülebilir bir çözüm istiyoruz” dedi.

Güney Kıbrıs, KKTC ile görüşmeler sürerken KKTC’nin TPAO’ya yetki verdiği alanlarda sismik araştırmaya başlamış, bunun üzerine Türkiye de Barbaros gemisini araştırma yapması için bölgeye göndereceğini açıklamıştı. 7 Ekim’de Rum tarafı müzakerelerden çekildi. Türkiye 20 Ekim’de Barbaros’u bölgeye gönderdi. Müzakereleri durduran bu gelişmelerin ardından Yunanistan ve Güney Kıbrıs, Türkiye ile çeşitli düzeylerde yaptığı görüşmelerde Kıbrıs’ın AB üyesi olduğu ve egemenlik haklarına saygı duyulması gerektiğini söyleyerek, Barbaros’un çekilmesi çağrısı yapmıştı.

‘Dostum Davutoğlu’

Kıbrıs konusunda aynı sözleri tekrarladıktan sonra Samaras, ABD’de tedavi gören Güney Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Anastasiadis’in Ada’ya geri dönmesinin ardından kendisiyle görüşeceklerini belirtti. Yunanistan’ın Türkiye’nin AB üyeliğine desteğini ‘bazı perspektiflere uymak şartıyla’ diye ekleyerek hatırlattı. Samaras iki ülkenin ekonomik işbirliğinin önemini vurgulayarak sözlerini bitirdi:

“Biz her zaman açık şekilde Türkiye’nin AB üyeliğine destek vermeye devam edeceğimizi söyledik. Bununla ilgili dostum Davutoğlu ile istişarelerde bulunduk. Komşumuzun AB’ye üye olması bizim için faydalı, tabii ki bazı perspektiflere uymak şartıyla. Türkiye AB’ye üye olursa o zaman birtakım sorunları da çözmüş olacaktır. Bugünkü görüşmeler ve ekonomik işbirliğini geliştirmek için yapılan girişimler her iki tarafın yararınadır, iki ülkenin ekonomisine ivme katacaktır. Kalkınma ve refah, bölgemizde istikrar ve güven için temel teşkil eder.”

‘Rekabet değil, tamamlayıcılık ilişkisi’

Davutoğlu da konuşmasında, bakanların görüşmelerinde ‘aradaki bütün kapıları açarak’ yürümeye karar verildiğini belirtti. Başbakan Davutoğlu artık tamamlayıcılık ilişkisine geçildiğini söyledi:

“İki taraf da ne olursa olsun rekabet ettiği değil, birbirine, tamamlayan taraf olarak bakıyor. Çanakkale’ye inşa ettiğimiz köprü, Midilli’den Kuzey Yunanistan’a karayoluyla en kolay geçişi sağlayacak. İstanbul-Selanik arasında hızlı tren yapıldığını düşünün, artık planlama yaparken iki ülkenin coğrafyası bir bütünmüş gibi yapmak iki tarafın da faydasına olacaktır.”

Davutoğlu, TANAP ve TAP ile devam eden enerji işbirliğinin de Kıbrıs sorunu çözüldüğünde artacağını bir kez daha hatırlattı.

‘Önemli olan görüş ayrılığına nasıl yaklaşıldığı’

Kıbrıs müzakerelerinin bir an once başlamasını arzu ettiklerini söyleyen Başbakan Davutoğlu, “Önemli olan görüş ayrılığı olması değil, buna nasıl yaklaşıldığı, hangi üslup ve hangi dil ile yaklaşıldığı ya da derinleşildiği. Ankara ve Atina’da bu vizyon var, iki halkın menfaatine olan yeni bir dönem açmaya kararlıyız” dedi ve Yunanistan’ın yeni fasıllar için öncülük etmesini istedi.

Görüş ayrılıklarına rağmen Yunanistan ile kurulan dostluğun gelecek on yıllara sirayet edeceğine inandığını belirten Davutoğlu, G20 dönem başkanlığı süresinde de Yunanistan ile işbirliği yapacağını, desteğini sürdüreceğini söyledi.

Kıbrıs’ta ‘ortak görüşten yola çıkma’ çözümü

YDİK sonrası imzalanan ortak bildiride de, karşılıklı saygı ve güvene dayalı olarak ekonomik, ticari işbirliğinin, yasadışı göç, güvenlik, AB’ye katılım ve enerji alanlarında da ortak çalışmaların süreceği belirtildi. Ortak bildiride, toplantının ilk günü Yunan Dışişleri Bakanı Evangelos Venizelos’un da söylediği gibi Kıbrıs konusu yer almadı.

Yunanistan ve Türkiye arasında ekonomik işbirliğinin sürmesi ve kalıcı hale gelebilmesi için Kıbrıs sorununun da kalıcı bir çözüme ihtiyaç olduğu konusunda iki taraf da hemfikir. YDİK toplantısında özellikle Dışişleri, AB ve Enerji bakanlarının görüşmelerinde önemli gündem maddelerinden biri de Kıbrıs sorunuydu. Sorunun çözümü için iki tarafın ortak görüşte olduğu konulardan yola çıkıldı.

Krize yol açan Kıbrıs doğalgazı konusunda ortak görüş, ‘doğal kaynakların bütün Kıbrıs’a ait olduğu’ görüşü. Davutoğlu bu konuda hemfikir olunduğunu söylerken, “Önemli olan sürecin nasıl işleyeceği” dedi.

Bakanlar arası görüşmelerde bu konuya yoğunlaşıldı. Sürecin nasıl işleyeceği ve paylaşımın nasıl yapılacağı konusunda iki taraf arasında yakınlaşma sağlanması için YDİK toplantısı bir fırsat oldu.

Barbaros'un görevi Aralık sonuna kadar bitiyor

Paylaşım konusu görüşülürken tıkanıklık yaşanan nokta, Yunanistan’ın Barbaros gemisinin çekilmesi talebi. Türkiye çalışmalarını bitirmeden gemiyi çekmeyeceğini söylüyor. Gemi bölgeye gönderilirken, çalışmaları Aralık ayı sonuna kadar bitecek şekilde planlanmıştı.

Türkiye kapsamlı çözümün ardından gelir paylaşımı konusunun çözüme bağlanması gerektiği görüşünde.

Bakanlar arası görüşmelere katılan kaynakların Al Jazeera’ye verdiği bilgiye göre, doğal kaynakların paylaşımı konusundaki bu fikir ayrılıkları, iki gün boyunca konuşulan konulardan biriydi. Kapsamlı bir çözüme varılmadan paylaşımın gerçekleştirilmesinin yolu, Kıbrıs Türk ve Rumlarının oluşturacağı ortak bir komiteden geçiyor. Ancak Türkiye’nin daha once önerdiği ortak komite, Rum kesimi tarafından KKTC’yi tanımak anlamına geleceği için reddedilmişti. Bu sebeple Atina’daki toplantılarda, KKTC’nin yetki verdiği Türkiye’den bazı kurumların katılacağı bir ortak komite kurulması üzerine konuşuldu.

Yunanistan’ın çekilmesini önşart olarak ortaya koyduğu Barbaros’un iki ve üç boyutlu sismik araştırma çalışmalarını Aralık ayında bitirmesi bekleniyor. Al Jazeera’ye konuşan yetkililer, Aralık ayında, yani kısa bir zaman içerisinde görevi bitecek olan geminin Türkiye karasularına dönüp dönmeyeceğine henüz karar verilmediğini söyledi.

Davutoğlu: Türkler Ortak Yapılmazsa Barbaros Ayrılmayacak

Başbakan Davutoğlu, Rumların tek taraflı devam ettirdikleri doğalgaz aramalarını sona erdirmemesi durumunda Barbaros araştırma gemisinin bölgeden ayrılmayacağını söyledi.

Yunan gazetecilere Atina'dan ayrılmadan önce konuşan Davutoğlu, Türkiye ve Yunanistan'ın Barbaros'un çekilmesine imkan verecek bir formül üzerinde anlaşmaya yakın olduklarını söyledi. Davutoğlu, formülün Kıbrıs sorunu çözülmeden önce bile olsa doğalgaz arama ve yönetiminde Kıbrıslı Türkleri de kapsaması gerektiğini vurguladı.

Barbaros'un Rumların tek taraflı ilan ettiği Münhasır Ekonomik Bölge'den (MEB) çekilmesi ile Ada'da yeniden müzakerelerin başlaması formülünde anlaşmaya yakın olduklarını söyleyen Başbakan Davutoğlu, tek taraflı aramaların sürmesi durumunda Barbaros'un bölgeden ayrılmayacağının altını çizdi. Formül çerçevesinin Kıbrıs'ta soruna çözüm bulunmadan önce de iki toplum tarafından doğalgaz aramaları ya da idaresinin birlikte yapılabileceği görüşünü dile getiren Davutoğlu, bu yönde çalışacak bir komisyon kurulması ve ondan sonra ortak hareket edilmesi gerektiğini de belirtti. Barbaros'u bölgeden çekebileceklerini ama aynı zamanda enerji kaynaklarını nasıl değerlendirecekleri konusunda mutabakat sağlanması gerektiğini ifade etti.

Mega Tv, Ta Nea, To Vima ve Kathimerini gazetelerine ortak bir röportaj veren Davutoğlu, "Ortaya çıkan sorun Barbaros sorunu değil ancak Ada'daki iki topluma da açılan doğalgazdır. Önerilerimize rağmen Kıbrıslı Rumlar tek taraflı hareket ettiler." dedi.

"Kıbrıslı Türklerin haklarının görmezden gelinmesi adil değil. Ada'da iki toplum da eşit haklara sahip" diyen Başbakan Davutoğlu, "Eğer Kıbrıslı Rumlar şimdi arama yapmak istiyorlarsa bu müzakere sürecinin bir parçası olmalı" şartını ortaya koydu.

Öte yandan Davutoğlu, Akdeniz'de Yunanistan, İsrail, Mısır ve Kıbrıs arasında kurulan işbirliği ve yakınlaşmadan rahatsızlık duyduğunu gizlemezken, "Üçlü hiçbir işbirliği bizi tehdit edemez" dedi. Davutoğlu, Akdeniz'de anlaşılan konuların bütün taraflarla müzakere konusu yapılması gerektiğini, Yunanistan'ın Türkiye ile MEB'i belirlemeden Mısır ile MEB ilan etmesi durumunda bunu tanımayacaklarını söyledi. Yunanistan'ın tek taraflı hareketi durumunda Rumlarla yaşanan benzeri bir krizin patlak verebileceği uyarısını yapan Davutoğlu, "Anlaşmayı tanımayacağız. Doğu Akdeniz'de en uzun sahillere sahip ülkeyiz. Hiç kimse, Türkiye'nin Antalya boğazına sıkışmasını beklememeli." ifadelerini kullandı.


Davutoğlu ayrılmadan önce havaalanında Tsipras ile görüştü

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Yunanistan ziyareti sürpriz bir görüşme ile sona erdi. Türkiye'ye dönmek için Atina Elefterios Venizelos Havalimanı'na gelen Davutoğlu'nu VİP salonunda sürpriz bir isim bekliyordu. Bu isim Yunanistan'ın yükselen siyasetçisi Radikal Sol İttifak Lideri Aleksi Çipras'tı. Görüşme talebinin Yunanistan Ana Muhalefet Lideri konumundaki Çipras'tan geldiği öğrenildi. AB karşıtı görüşleri yüzünden Avrupalı liderlerle görüşemeyen Çipras'ın Davutoğlu tarafından kabul edilmesi sürpriz olarak değerlendirildi. Davutoğlu ile Tsipras arasındaki görüşmenin 1.5 saat sürdüğü belirtildi. Görüşme sonrası T.C. Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun uğurlayan isim yine anamuhalefet lideri Tsipras oldu.

Mehmet Hasan
Önceki Mehmet Hasan
Fransız Mezarlığı'nda Çanakkale Kara Savaşları'nın 109. yılı töreni düzenlendi
Sonraki Fransız Mezarlığı'nda Çanakkale Kara Savaşları'nın 109. yılı töreni düzenlendi