Avrupa ülkelerine ihracat ürünü taşıyan TIR sürücüleri, Türkiye'den çıktıktan sonra tüm ülkelerde gümrükten geçerken rüşvet vermek zorunda kaldıklarını belirtti. Özellikle Türk araçlarından rüşvet almayan gümrük olmadığını savunan sürücüler, taşıdıkları yükün önemine göre de gümrük, polis ve kara yolları memurlarının 20 avrodan başlayan tarifelerde rüşvet istediğini söyledi.
Sınır kapılarındaki kuyruk çileleriyle gündeme gelen TIR sürücüleri, yabancı ülke gümrüklerinde yaşadıkları rüşvet sıkıntılarını da dile getirdi. Avrupa ülkelerine ihracat yükü taşıyan ve geçiş için Kapıkule Sınır Kapısı'nı kullanan sürücüler, Türk gümrüğünden geçtikten sonra her sınır kapısında hem sırada beklediklerini, hem de rüşvet vermek zorunda kaldıklarını anlattı. Yükün önemine ve ülkesine göre rüşvet tarifesi belirlendiğini kaydeden TIR sürücüsü Mustafa Erikli, Romanya'daki bir polis memurunun 300 avro olan maaşından örnek vererek her türlü bahaneyle 'çorba' parası adı altında para istendiğini öne sürdü.
Tekstilin tarifesi 20 avro
Her türlü operasyona rağmen yabancı gümrük kapılarında rüşvet olaylarının devam ettiğini belirten TIR sürücüsü Erikli, "Gittiğimiz ülkeler arasında 'Türk arabasından rüşvet almadım' diyen yoktur. Ya adam direk bize gelip, rüşvetin adı çorbadır, çorba parası istiyor. Vermezseniz, zulüm eziyet var. Verirseniz paranız gidiyor. Bunu hiç bir firma kabul etmiyor. Had safhadayız. Operasyonlara rağmen rüşvet sistemi devam ediyor. Bunu kaldırmaları imkanı yok. Türkiye'yi geçtikten sonraki bütün kapılarda alıyorlar. Yükün değerine göre örneğin tekstil yükü olduğu zaman yüzde 100 rüşvet vardır. Özellikle Fransa yükünde, hele bir de tekstilse örnek olarak 20 avrodan başlıyor, standart rüşveti 20 avrodur. Üstüne de çıkabiliyor, artık senden ne koparırsa talep ediyorlar" dedi.
"Rüşvetle araba almış, yakıt parası istiyor"
Doğu ülkelerinin yanı sıra Avrupa'da bile özellikle Türk TIR sürücülerinden her türlü bahaneyle rüşvet alındığını anlatan Mustafa Erikli, topladığı rüşvetle araba aldığını söyleyen bir görevlinin yakıt parası için de para talep ettiğini iddia ederek, "Rüşvetin olmadığı bir ülkede yok, Avrupa ya da doğu ülkeleri. Özellikle Avrupa ülkeleri dediğimiz ülkeler bitti. Bir özelliği kalmadı. Çünkü Türk arabası gelecek. Biz ondan para alacağız. Bazen de Avrupa'daki görevlilerin dediği şudur: Oradaki taksiyi görüyor musun? Bunu siz aldınız bana' diyor. O aracı gösteriyor bana, parasını da bizim Türk araçlarından aldığı rüşvetle aldığını söylüyor. Yakıtı yok diyerek rüşvet istiyor. Bütün TIR sürücülerine sorun hepsi bilir. İmkanı yok kaldıramıyorlar. Türk arabası geçmeyi bırakırsa rüşvet bitecek. Bugün Romanya'da bir polisin maaşı 300 avrodur. Çok büyük maaş değil, Türkiye'deki maaşa göre. Adam biz oraya geldiğimiz zaman 2-3-5 avro ne kopabilirse bizden ne bahane buldu, ne zorluk çıkarıyor. Maaşının üzerine çıkmaya çalışıyor, artık Avrupa ülkeleri yok bitti" dedi.
Rüşvet alındığını öne süren diğer TIR sürücüsü Hasan Yılmaz, 30 yıldır yurt dışına ihracat yükü taşıdığını belirterek, yabancı ülkelerde rüşvetin daha yaygın olduğunu öne sürdü. Türk gümrüğünden çıktıktan sonra geçtikleri her gümrükte gümrük görevlisi, polis ya da kara yolları ekiplerinin bahanelerle rüşvet istediğini dile getiren Yılmaz, "Kuyruklarda rüşvet var, tabi ki veriyoruz. Rüşvetsiz mümkün değil, özellikle Türk araçları vermeden geçemez. Hiç alamazsa bir paket sigara alır öyle geçirir. Boş geçirmiyor. Bunları yaşıyoruz. Her gittiğimiz sınır kapısında da kuyruklarda bekleyip geçiş yapıyoruz. Artık bu durumlara kesin bir çözüm istiyoruz" diye konuştu.
