Close Menu
Avrupanın SesiAvrupanın Sesi
    Gündemdekiler
    fransa 1

    Fransa’da mescide ırkçı saldırı: Kur’an-ı Kerimler yere atıldı, duvarlara gamalı haçlar çizildi

    31 Mayıs 2025
    akib avrupa toplanti1

    AKİB Genel Başkanı Hızar: “Eylül’den itibaren 7 ülkede 15 toplantı gerçekleştireceğiz”

    31 Mayıs 2025
    zafer sirakaya3

    Sırakaya: “Solingen’i unutmadık, NSU’yu da unutturmayacağız”

    30 Mayıs 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram LinkedIn YouTube
    Avrupanın SesiAvrupanın Sesi Cumartesi, Mayıs 31
    • Gazete Arşivi
    • Makale
    • Röportaj
    • Foto Galeri
    • Video Galeri
    Facebook X (Twitter) Instagram LinkedIn YouTube
    • Avrupa
    • Balkanlar
    • Türkiye
    • Dünya
    • Ekonomi
    • Teknoloji
    • Aile/Sağlık
    • Spor
    Avrupanın SesiAvrupanın Sesi
    Reklam 1 Reklam 2 Reklam 3 Reklam 4 Reklam 5 Reklam 7
    Anasayfa»Makale»Sorunların Çözüm Zamanı
    Makale

    Sorunların Çözüm Zamanı

    Avrupanın SesiAvrupanın Sesi23 Aralık 2014
    Paylaş.
    Facebook Twitter WhatsApp Telegram E-mail Copy Link

    Ülkemizin son 12 yılda her alanda büyük bir atılım içinde olduğu gerçeğinden hareketle adeta kangrenleşen sorunların çözüm sürecine girdiği bir dönemde ekonomik ve siyasi istikrardan rahatsız olan çevreler adeta seferberlik ilan ettiler. Gelişen ve güçlenen bir Türkiye’nin uluslararası arenadaki saygınlığı ve etkinliğinden rahatsız olan bu çıkar çevreleri yumuşak karnımız olan terör ve bununla birlikte anılan‚ Kürt Sorunu – Çözüm Sürecini bu sefer çok daha güçlü ve farklı metotlarla dillendirmektedir.

    📢 Avrupa’nın Sesi Cebinizde!

    Gelişmeleri kaçırmayın! Avrupa’dan ve dünyadan en güncel haberler artık cebinizde.

    • WhatsApp kanalımıza katılın, özel haberler ve analizlere anında ulaşın
    • Anlık bildirimlerle sıcak gelişmeleri ilk siz öğrenin
    👉 WhatsApp Kanalımıza Katıl

    Reklam 1 Reklam 2 Reklam 3 Reklam 4 Reklam 5 Reklam 7

    Süreci dikkatlice gözlemlediğimizde bu çevrelerin nihai hedefleri Türkiye’nin bölünmesini sağlamak ve bununla birlikte ülkemizin dünya siyasetindeki güçlenen etkinliğini kırabilmektir. Malum; güçlü bir Türkiye’nin İslâm coğrafyasında ve ezilen halklar nezdinde takip edilen lider bir ülke olacağı tüm dünyanın bildiği bir gerçektir.

    Tarihsel sürece bakıldığında dünyada belki de Türkler ile Kürtler kadar birbirine yakın başka kardeş iki halk yoktur. Elbette bunda Türkler ile Kürtlerin din birliğinin önemi çok büyüktür. Özellikle Osmanlı döneminde halkların ”Ümmetçilik” zihniyetiyle birbirlerine bağlı olması ve uygulanan devlet politikası farklı etnik kimliklerden kaynaklanabilecek sorunların oluşmasını engellemiştir. Cumhuriyet dönemindeki millet olma şuurunun “Türk“ üst kimliği ile anılması birçok etnik grubu arayışa sürüklese de, yüzyıllarla birlikte oluşan kardeşlik ilişkilerinin güçlü olması, millet olma iradesini göstermesine vesile olmuştur.

    3 Kasım 1922’de o dönemin Erzurum milletvekili Necati Bey ile Bitlis milletvekili Yusuf Ziya Bey meclis kürsüsünden yaptıkları konuşmalarda Lozan’daki Türk heyetinin tezine yürekten destek vermişlerdi. Yusuf Ziya Bey, Sevr’i bir “paçavra” olarak niteleyip Avrupa devletlerine karşı çıkarak, Türk-Kürt kardeşliğini vurgulamıştı. Bu konuşma, meclis tutanaklarında şöyle geçiyor:

    “Avrupalılar diyorlar ki: ‘Türkiye’de yaşayan azınlıkların en büyüğü, en kalabalığı Kürtlerdir. Bendeniz Kürdoğlu Kürdüm. Binaenaleyh bir Kürt mensubu olmak sıfatı ile sizi temin ederim ki Kürtler hiç bir şey istemiyorlar. (Alkışlar) Biz Kürtler vaktiyle Avrupa’nın Sevr paçavrası ile verdiği bütün hakları, hukukları ayaklarımız altında çiğnedik ve bütün manasıyle bize hak vermek isteyenlere iade ettik. Nasıl ki, Elcezire Cephesi’nde çarpıştık. (Alkışlar) Nasıl ki, Türklerle beraber kanımızı döktük, onlardan ayrılmadık ve ayrılmak istemedik ve istemeyiz. (Alkışlar) Binaenaleyh sözüme son verirken muhterem heyetinizden rica ederim ki, azınlıklar mevzuubahis edildiği zaman Kürtlerin hiç bir talebi olmadığını ve Kürtlerin kanaatine tercüman olarak buradan söylediklerimi söylesin ve iddia etsin.”

    Meclis bir sonraki celsesinde ise; Bitlis, Erzurum, Kastamonu, Mardin, Muş, Siirt, Urfa, Pozan, Diyarbakır, Van milletvekillerinin hepsinin altına imza attıkları şu metin yayınlanmıştı:

    “Türk, Kürt tek bir vücuttur. Kürtler, hiç bir vakit Türkiye camiasından ayrılamaz ve bunu ayırmak için hiç bir kuvvetin tesiri yoktur. Avrupa hükümetlerinin Kürtleri müdafaa etmeye salahiyetleri olmadığı defaatle memleketimiz halkıyle beraber protesto edilmiş olduğu halde, yine azınlıkların mevzuubahis edilmesi şayanı teessüftür. Kürtler her vakit Türklerle beraber vatan uğrunda daima ölmüş ve ölmeye hazır oldukları cümlenin malumudur.”

    Tüm bu gerçeklerden hareketle akıl, izan ve vicdan sahibi, Türk ve Kürt herkesin farkında olduğu gibi, bu Türk ve Kürt halklarının ayrışma meselesi değil bugün Türkiye'nin en önemli meselesi, terör ve şer odaklarının tasfiyesidir. Derin devlet yapılanmalarından arınma operasyonudur. Artık bundan sonra ki süreç; sorunların soğukkanlı, gerçekçi bir zeminde bütün yönüyle ele alıp kimseyi de rahatsız etmeyecek bir çözüm üretme olmalıdır.

    Bu minvalde sorunların çözüm adresi sadece devlet erkinde aranmamalıdır. Toplumun tüm katmanları çözüm odaklı yapıcı destek vermeli ve herkesin kabul edeceği bir konsensüs sağlanmalıdır. Sağlanacak bu konsensüs ise yeni Anayasa’nın temel unsurlarını şekillendirmelidir.

    Bu çerçevede hedeflenen konsensüsün sağlanabilmesi için şu adımların atılması gerekmektedir:

    • Türk ve Kürt STK’ları başta olmak üzere toplumun kanaat önderlerinin de sorumluluk üstleneceği ‘Çözüm Çalıştay’larının gerçekleştirilmesi.
    • Resmî dil Türkçe olmak üzere, isteğe bağlı ana dil veya ana dilde eğitim yapma imkânlarının başka dil konuşan gruplar için sağlanması.
    • Etnik kimliklerin ve buna bağlı olarak kültürlerin korunması ve yaşatılması noktasında gerekli tedbirlerin alınması ve yaşatılması.
    • Etnik kimliğin fırsat eşitliğine engel teşkil etmemesi, objektif liyakat, hizmet, ehliyet ve faydanın kıstas seçilmesi.
    • Bölgenin ekonomik geri kalmışlığına köklü, kalıcı ve sahici çözümler bulunması, sınır ticaretinin geliştirilmesi; bölgeler arasındaki farkın ciddi tedbirlerle kapatılması. Bölgesel, sektörel ve projeler seviyesindeki yatırımların teşvik edilmesi.
    • Türk ve Kürt halkı arasında derin ve kalıcı husumetlere yol açan davranışlardan kaçınılması, kışkırtıcı yayın yapan medya üzerinde sivil baskıların artırılması.
    • İslamî temelde bütün etnik gruplar arasında kardeşlik ve işbirliği ruhunun güçlendirilmesi, gönüllü ve eşit ortaklı birlik ve beraberliğin bölünme ve parçalanmadan daha yararlı ve faydalı olduğu fikrinin anlatılması; bunun bir eğitim politikası olarak öğretilmesi.
    • Türk-Kürt çatışmasını, ırkçılığı ve nefreti körükleyen tutum ve davranışlara karşı tavizsiz önlemler alınması, sorunun kendisi ve çözüm yollarıyla ilgili sağlıklı tartışmalar yapılması, ifade özgürlüğünün özenle korunması.

    Genel olarak bakıldığı zaman sorunun çözümü ideolojiler üstü ortak insani, evrensel taleplerdir. Bu bağlamda ortak paydaların azımsanmayacak kadar güçlü ve çok sayıda olduğu görülecektir. Öyleyse bu ortak taleplerin toplumun tüm katmanlarından sivil yapılar üzerinden bir araya gelerek, ortak ve güçlü platformlarda güçlü bir sese dönüştürülmesi, hedeflenen kazanımlar ve değişimler bağlamında hiç şüphesiz daha etkili olacaktır.
     

    Paylaş. Facebook Twitter WhatsApp Telegram E-mail Copy Link
    Önceki YazıTürk gençleri artık çifte vatandaş
    Sonraki Yazı Hz. Peygamber’de Hoşgörü
    Avrupanın Sesi avatarı
    Avrupanın Sesi
    • Website
    • Facebook
    • X (Twitter)
    • Instagram

    İlginizi Çekebilir

    Zor bir yılı geride bırakırken

    25 Aralık 2022

    Çocuklarınızla Türkçe konuşun

    12 Haziran 2022

    Vatan sağ olsun

    1 Mayıs 2022
    Yorum Yazın Cancel Reply

    Gündemdekiler
    fransa 1

    Fransa’da mescide ırkçı saldırı: Kur’an-ı Kerimler yere atıldı, duvarlara gamalı haçlar çizildi

    Avrupanın Sesi31 Mayıs 2025

    Fransa’nın kuzeydoğusundaki Moselle vilayetinde, Saint-Avold kenti yakınlarında bulunan L’Hopital kasabasındaki eski bir mescit kimliği belirsiz…

    akib avrupa toplanti1

    AKİB Genel Başkanı Hızar: “Eylül’den itibaren 7 ülkede 15 toplantı gerçekleştireceğiz”

    31 Mayıs 2025
    zafer sirakaya3

    Sırakaya: “Solingen’i unutmadık, NSU’yu da unutturmayacağız”

    30 Mayıs 2025
    solingen anma 5

    Solingen ırkçı saldırısının üzerinden 32 yıl geçti

    30 Mayıs 2025
    Reklam 1 Reklam 2 Reklam 3 Reklam 4 Reklam 5 Reklam 7
    Hakkımızda
    Hakkımızda

    Avrupa'nın Sesi, Avrupa'daki en güncel haberleri tarafsız, hızlı ve güvenilir bir şekilde okuyucularına sunmayı hedefleyen dijital bir haber platformudur. Siyaset, ekonomi, kültür, spor ve daha birçok alanda Avrupa gündemini yakından takip eder, öne çıkan gelişmeleri anında aktarırız.

    Amacımız, Avrupa'da yaşayan herkesin doğru bilgiye kolayca ulaşmasını sağlamak ve farklı bakış açılarıyla zenginleşen bir haber deneyimi sunmaktır.

    E-mail: info@avrupaninsesi.com

    Facebook X (Twitter) YouTube LinkedIn WhatsApp
    Menüler
    • İmpressum
    • Künye Bilgisi
    • İletişim
    • Gizlilik Politikası
    • Çerez Politikası
    • Kişisel Verilerin Korunması
    • Reklam Politikası
    • Site Kullanım Koşulları
    Linkler
    Antalya Haber Ankara Boşanma Avukatı Dedicated Server mikroyesilim.com Maç bileti satın al Akor mag-trade.com
    İzinsiz yazı, resim, videolar alınamaz. İçerik ekleyenlerin yazıları kendi sorumluluğundadır.
    © 2013 - 2025 Avrupanın Sesi Tüm Hakları Saklıdır.
    • İletişim
    • Künye Bilgisi
    • Haber Arşivleri
    • Yazarlarımız

    Arama yapmak için Enter tuşuna basın. İptal etmek için Esc tuşuna basın.