Ana Sayfa Arama Galeri Video
Kategoriler
Sosyal Medya

Öz Kayseri Pastırma’nın üçüncü kuşak temsilcisi: Sergen Ertürk

Avrupa’nın Sesi Medya Grubu, Türk gıda sektörünün Avrupa’daki önemli temsilcilerinden

Avrupa’nın Sesi Medya Grubu, Türk gıda sektörünün Avrupa’daki önemli temsilcilerinden Öz Kayseri Pastırma’nın Wiesbaden’deki merkez tesislerini ziyaret ederek, şirketin genç yöneticisi Sergen Ertürk ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdi.

oz kayseri pastirma sergen erturk1 scaled

Henüz genç yaşına rağmen firmanın yönetiminde söz sahibi olan Sergen Ertürk, hem aile mirasını sürdürdüğünü hem de geleceğe yönelik vizyonunu paylaştı.

Dededen toruna uzanan bir vizyon

1997 yılında Frankfurt’ta dünyaya gelen Sergen Ertürk, iş hayatına çok küçük yaşta adım attığını söylüyor. Çocukluğundan itibaren dedesi Hilmi Selçuk ile birlikte çalıştığını dile getiren Ertürk, “Üretimden pazarlamaya kadar birçok süreçte deneyim kazanma fırsatı buldum” diyor.

oz kayseri pastirma sergen erturk3 scaled

Üniversitede Uluslararası Pazarlama eğitimi aldığını belirten genç yönetici, farklı şirketlerde edindiği tecrübelerin ardından aile şirketine geçtiğini anlatıyor. “Edindiğim bilgi ve birikimi aile işimize aktarmak istedim. Bugün annem ve dayımla birlikte şirketin yönetimini üstleniyoruz” sözleriyle ifade ediyor.

Azmin markalaşan hikayesi

Kayseri’nin köklü pastırma geleneğini modern teknolojiyle buluşturan Öz Kayseri Pastırma, küçük bir garajda başlayan üretim yolculuğunu bugün 3 bin metrekarelik modern tesislere taşıdı. Şirketin üçüncü kuşak temsilcisi Sergen Ertürk, “Dedemin azmi bizim için daima bir rehber oldu” diyerek markanın başarı hikayesini anlattı.

oz kayseri pastirma sergen erturk11 scaled

Şirketin kurucusu ve Türk gıda piyasasının öncülerinden Hilmi Selçuk, 1970’lerde Almanya’ya işçi olarak geldi. O yıllarda gurbetçi mutfağında büyük bir eksiklik vardı: Türk ürünleri, Selçuk’un vizyonu, bu boşluğu doldurmak ve Türk damak tadını Avrupa’ya taşımaktı. İlk yıllarda toptancılık yaparak Türk marketlerine ürün ulaştıran Selçuk, zorluklara rağmen pes etmedi. İflaslar ve yeniden başlangıçlarla geçen yılların ardından 60 yaşında, damadı Turgay Ertürk ile sıfırdan başlayarak pastırma üretimine adım attı. İşte bu yolculuk, bugün Avrupa’da ödüller alan güçlü bir markaya dönüştü.

Öz Kayseri Pastırma, geleneksel yöntemleri modern üretim standartlarıyla buluşturarak hem Türkiye’de hem de Avrupa’nın birçok ülkesinde raflarda yerini alıyor.

oz kayseri pastirma sergen erturk2 scaled

Sergen Ertürk: Çocukluktan imalatın içinde

Güler yüzü, genç yaşına rağmen olgun iş vizyonu ve geleneksel tatlara olan bağlılığıyla dikkat çeken Sergen Ertürk, dedesinden devraldığı mirası geleceğe taşımaya kararlı. “Ben 12 yaşımdan beri dedemle çalıştım. O beni imalata aldı, birlikte Avrupa’yı gezdik, müşterileri ziyaret ettik. Üniversitede Uluslararası Pazarlama eğitimi aldım ve farklı şirketlerde staj yaptım. Sonrasında aile şirketine katıldım” diyen genç patron, hem akademik birikimini hem de sahadaki deneyimini işine yansıtıyor.

Bugün ailesiyle birlikte Öz Kayseri Pastırma’yı yöneten Ertürk, kalite standartlarından ödün vermeden modern pazarlama anlayışını geleneksel lezzetlerle buluşturarak markayı geleceğe taşımayı hedefliyor.

Pastırmada geleneksel tat – modern üretim

Türkiye’de geleneksel olarak güneşte kurutularak yapılan pastırma, Avrupa’daki hijyen ve sağlık standartları nedeniyle birebir uygulanamıyor. Ancak Öz Kayseri Pastırma, özgün lezzeti bozmadan Alman gıda yönetmeliklerine uygun özel bir üretim süreci geliştirerek bu geleneği Avrupa sofralarına taşıyor.

oz kayseri pastirma sergen erturk7 scaled

Şirketin genç yöneticisi Sergen Ertürk, ürün yelpazelerinde dana ve kuzu pastırmanın yanı sıra kavurma ile sterilize edilmiş işkembe çorbasının da bulunduğunu belirterek, Kayseri’den getirilen baharatlarla üretimin özgünlüğünü koruduklarını vurguluyor.

Helal sertifika hassasiyeti: %100 Helal

Öz Kayseri Pastırma’nın genç yöneticisi Sergen Ertürk, helal gıda sertifikasının şirketin üretim anlayışındaki en temel unsurlardan biri olduğunu vurguluyor. “Tedarik zincirimizin tamamı yüzde yüz helal ürünlerden oluşuyor. Her parti için ayrı helal sertifikası alıyoruz. Bu hassasiyet, hem Müslüman tüketicilerimizin güveni hem de genel kalite anlayışımız açısından vazgeçilmez bir şart” diyen Ertürk, sürecin titizlikle takip edildiğinin altını çiziyor.

Ertürk, Avrupa Birliği standartlarına uygun olarak yalnızca helal sertifikalı et ve baharat kullandıklarını belirterek, zincirin başından sonuna kadar bu denetimin sürdürüldüğünü ifade ediyor.

WhatsApp Image 2025 10 01 at 22.36.55 scaled

Almanya’da kalite ödülüyle taçlanan başarı

Firmanın başarılarının yalnızca müşteriler tarafından değil, sektörün önde gelen kurumları tarafından da takdir edildiğini belirten Sergen Ertürk, Öz Kayseri Pastırma’nın Alman Tarım Birliği tarafından verilen uzun ömürlü kalite sertifikası SÜPVA Altın Ödülü ile taçlandığını vurguluyor. Bu ödül, Türk gıda sektörünün Avrupa’daki gurur kaynaklarından biri olarak gösteriliyor.

“Biz hiçbir zaman ürün kalitesinden ödün vermedik. Yüzde yüz dana etiyle, geleneksel yöntemleri modern teknolojiyle birleştirdik. Alman otoritelerinden bu ödülü almak, doğru yolda olduğumuzun kanıtı” diyen Ertürk, elde edilen başarının markaya duyulan güveni pekiştirdiğini ifade ediyor.

Aile ile el ele yönetim

Şirketin yönetiminde Sergen Ertürk’ün yanı sıra annesi ve dayısı da aktif rol oynuyor. Annesinin disiplinli yaklaşımı, özellikle kalite kontrol ve personel yönetiminde firmanın en güçlü yanlarından biri olarak öne çıkıyor.

oz kayseri pastirma sergen erturk12 scaled

“İyi ki annemiz var şirkette. Gerçekten disiplinimiz ondan geliyor” diyen genç yönetici, aile içindeki uyumun şirket başarısında belirleyici olduğunu vurguluyor. Ortak kararlarla ilerlemenin kendilerine güç kattığını ifade eden Ertürk, aile dayanışmasının markanın temel dinamiklerinden biri olduğunu söylüyor.

Vizyon: Türk mutfağını dünyaya tanıtmak

Öz Kayseri Pastırma’nın genç yöneticisi Sergen Ertürk, markanın yolculuğunu yalnızca pastırma üretimiyle sınırlamıyor. Onun hedefi, dedelerinden miras kalan bir vizyonu geleceğe taşımak: Türk mutfağını küresel ölçekte tanıtmak.

“Dedemin en büyük arzusu, bir gün Avrupa’da bir Türk markasının tabelasında ‘300 yıllık geçmiş’ yazısını görmekti. Biz de bu hayali sürdürerek, mutfağımızı dünyanın dört bir yanında görünür kılmak istiyoruz” diyen Ertürk, şirketin rotasını çiziyor.

oz kayseri pastirma sergen erturk4 scaled

Wiesbaden‘de 3 bin metrekarelik modern tesislerinde yaklaşık 50 kişilik ekiple üretim yapan firma, bugün Avrupa’nın 10’dan fazla ülkesine ihracat gerçekleştiriyor. Ürünler, 120’nin üzerinde toptancı aracılığıyla hem Türk marketlerinde hem de Almanya’nın büyük zincirlerinde tüketiciyle buluşuyor.

Ertürk, en büyük motivasyonlarının “geçmişin hayalini bugünün gerçeğine dönüştürmek” olduğunu vurguluyor ve ekliyor: “Bizim için mesele yalnızca pastırma değil; Türk mutfağını dünyada hak ettiği yere taşımak.”

oz kayseri pastirma sergen erturk6 scaled

Gençlere mesaj: “Asla pes etmeyin”

Genç yönetici, röportajı genç girişimcilere verdiği şu mesajla noktalıyor: “Her şey bir fikirle başlar. İlk adımlar tökezleyebilir ama asla pes etmeyin. Azim ve kararlılıkla yürüyen mutlaka hedefine ulaşır. Bizim yolculuğumuz bunun en güzel örneği. Önemli olan emek vermek ve kalite ile güveni daima ön planda tutmaktır.”