Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğunda öldürülen gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın nişanlısı Hatice Cengiz, Almanya'nın başkenti Berlin'de "Basın Özgürlüğü Avrupa ve Arap Dünyasında Krizde" konulu panele katılarak soruları cevapladı.
Gelişmeleri kaçırmayın! Avrupa’dan ve dünyadan en güncel haberler artık cebinizde.
- WhatsApp kanalımıza katılın, özel haberler ve analizlere anında ulaşın
- Anlık bildirimlerle sıcak gelişmeleri ilk siz öğrenin
Gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinde en önemli beklentisinin gerekli soruşturmaların tamamlanarak yeni delillerin kamuoyuyla paylaşılmasını olduğunu dile getiren Cengiz, "Şimdiye kadar kamuoyuyla paylaşılan bilgilerden başka bilgilerin olduğunu düşünüyorum. Yeni bilgiler uluslararası baskıların oluşturulmasına katkı yapar." diye konuştu.
ABD kongre üyeleri başta olmak üzere, dünyanın değişik ülkelerinden sık sık davet aldığını ancak cinayetin üzerinden 14 ay geçmesine rağmen Almanya’dan kendisine ilk defa davet yapıldığını dile getiren Cengiz, "Almanya'nın sivil toplum örgütlerinden, gazetecilerden veya üniversitelerden Almanya’yı Almanya yapan, onun özgürlüğünü demokrasisini dünyada yansıtan büyük organizasyonların hiçbirinden davet almadım. Büyük bir üzüntü ve hayal kırıklığı yaşadım. ifadesini kullandı.
Suudi gazeteci Kaşıkçı cinayetinde adaletin ancak uluslararası işbirliği eliyle tecelli edeceğine işaret eden Cengiz, hukuki sürecin bir an önce tamamlanarak, emir verenler dahil cinayeti işleyenlerin yargılanması gerektiğini kaydetti.
Cengiz, Türkiye'nin Cemal Kaşıkçı cinayetini uluslararası kamuoyuna taşımak için işbirliği yapacak ülke bulamadığını, cinayete ilişkin ABD'nin tepkisizliğinin Avrupa ülkelerinin sessiz kalmasını sağladığını söyledi.
"Malta'da gazeteci cinayetinde AB sisteminin payı var"
Cinayete kurban giden Maltalı araştırmacı gazeteci ve blog yazarı Daphne Caruana Galizia'nın oğlu Matthew Galizia da annesinin Malta'da üst düzey yönetici ve siyasetçileri yolsuzluklarını ortaya çıkardıktan hemen sonra suikasta uğradığını dile getirdi.
Galizia, annesinin Malta hükümetinin en üst kademelerindeki siyasi yolsuzlukları araştırdığını, yolsuzluğa karışanların halen görevde olduğu için cinayetle ilgili soruşturmanın yavaş ilerlediğini kaydetti.
Annesinin cinayetinde Avrupa Birliği sisteminin de payı olduğunu iddia eden Galizia, AB'nin söz konusu cinayetten ders çıkarması gerektiğini vurguladı. Galizia, Malta’da iki bankanın, annesinin ölümü için yapılan ödemeye aracılık ettiğini ve ancak bu bankaların ABD’nin soruşturmasından sonra Avrupa Merkez Bankası tarafından kapatıldığını belirtti.
500 gazeteci öldürüldü
Panelde yapılan sunumlarda, gazetecilerin daha çok kamu sektöründe ve adalet sisteminde yolsuzluğun yoğun olduğu yerlerde hedef haline geldiği vurgulanarak, basın özgürlüğünün bir evrensel değer olduğunun altı çizildi.
Panelde, 2014-2018 arasında 500 gazetecinin öldürüldüğü, bunun 2009-2013 dönemi ile karşılaştığında yüzde 18’lik bir atış anlamına geldiği anlatıldı.
