Baden-Württemberg Eyalet Başbakanı Winfried Kretschmann‘ın (Yeşiller) da çirkin ve aşağılayıcı karikatürleri savunması Almanya’daki Türk kökenli insanların onun gözünde hangi değerde olduğunu göstermektedir.
Gelişmeleri kaçırmayın! Avrupa’dan ve dünyadan en güncel haberler artık cebinizde.
- WhatsApp kanalımıza katılın, özel haberler ve analizlere anında ulaşın
- Anlık bildirimlerle sıcak gelişmeleri ilk siz öğrenin
Artık Almanya’nın da kendine has bir karikatür krizi var: Üç yıl önce “Frankfurter Allgemeinen Sonntagszeitung (FAS)” da yayımlanan ve şimdi ders kitabına alınmış olan bir karikatür bir kaç gündür Türkiye ve Almanya arasında diplomatik anlaşmazlıklara neden olmuş durumda.
Türkiye Cumhurbaşkanını bir köpek olarak gösteren karikatür Baden-Württemberg Eyaleti’ndeki okullarda ders kitaplarında yer alıyor. Söz konusu kitabın liselerde ekonomi, siyaset ve toplumbilimleri derslerinde okutulduğu söyleniyor. Yeşiller Partili Baden-Württemberg Eyalet Başbakanı Winfried Kretschmann‘ın da çıkıp bu çirkin ve aşağılayıcı karikatürleri savunması ve şirin göstermesi Almanya’daki Türk kökenli insanların onun için ne değerde olduğunu sergiliyor. Bu karalamalar Almanya’da ırkçılığın, ayrımcılığın ve yabancı düşmanlığının hangi dereceye vardığının bir kanıtı.
Cumhurbaşkanı bir ülkeyi ve o ülkenin milletini ve vatandaşlarını temsil eder
Recep Tayyip Erdoğan’ı sevip sevmemek her insanın tabi ki kendi bileceği bir konudur. Herkesin Erdoğan’dan nefret etme ve eleştirme hakkı vardır. Ancak bir cumhurbaşkanını ve böylece onunla birlikte onun temsil ettiği ülkeyi ve o ülkenin halkını aşağılamak büyük bir farktır. Çünkü bir cumhurbaşkanı ülkesi ile o ülkenin milleti ve vatandaşlarını temsil etmektedir.
Eyalet Başbakanı Kretschmann’ın hırçın reaksiyonu Almanya’da 50 yıldan fazla çalışan ve hala Türkiye’de kökleri bulunan insanlara nasıl saygısız ve nankörce davranıldığının bir göstergesidir.
Siyasiler nutuklarında durmadan entegrasyondan, uyumdan ve ulusalcılıktan bahsetmektedirler. Aynı siyasiler yaptıkları bu konuşmalarında herhalde kullandıkları duyarsız kavram ve tutumları ile kısmen dışlayıcılığa ve ayrıcılığa sebep olduklarını da hiç düşünmemektedirler.
İyi ki bu ülkede Türk-Alman ilişkilerinin değerini bilen, Cemile Yusuf (CDU) ve Oliver Wittke (CDU) gibi, sağduyulu siyasiler de bulunmaktadır. Onlar Almanya’da yaşayan birçok Türk kökenli yurttaşlar gibi farklılığa ve çoğulculuğa saygı gösterilmesini talep etmektedirler. Onlar başka siyasilere göre Almanya’nın monoton değil, renkli bir ülke olduğunu kavramışlardır.
Bazılarına bunu kabul etmek zor gelse de, Almanya’nın gücü farklılıktır. Ve farklılık içinde birliktelik bizlerin geleceğidir.
