Essen'de Coşkulu Cumhuriyet Bayramı

Essen'de Coşkulu Cumhuriyet Bayramı
Essen'de Coşkulu Cumhuriyet Bayramı
Essen'de Coşkulu Cumhuriyet Bayramı
Essen'de Coşkulu Cumhuriyet Bayramı
Essen'de Coşkulu Cumhuriyet Bayramı
Essen'de Coşkulu Cumhuriyet Bayramı
Essen'de Coşkulu Cumhuriyet Bayramı
Essen'de Coşkulu Cumhuriyet Bayramı
Essen'de Coşkulu Cumhuriyet Bayramı
Essen'de Coşkulu Cumhuriyet Bayramı
Essen'de Coşkulu Cumhuriyet Bayramı
Essen'de Coşkulu Cumhuriyet Bayramı
Essen'de Coşkulu Cumhuriyet Bayramı

Hotel Bredeney Kongre Salonu’nda düzenlenen Cumhuriyet Bayramı resepsiyonuna; Dortmund Eyalet Milletvekili ve KRV Eyalet Meclisi Uyum Sözcüsü Volkan Baran, Polonya Başkonsolosu Jakub Jan Wawrzyniak ve Muavin Konsolos Anita Mikołajczak, Büyükşehir Belediye Başkanı Kai Gera, Büyükşehir Belediye Başkanı Oskar Burkert, Büyükşehir Belediye Başkanı Rolf Fliß, SPD- İl Başkanı Udo Sobieski, Konrad Adenauer Vakfı'nın Westphalia bölge ofisi başkanı Dr. Andreas Schulze ve Essen Maria-Kunigunda-Okulu okul müdürü Udo Moter’in yanı sıra sivil toplum kuruluşlarının başkan ve yöneticileri ile çok sayıda Alman ve Türk davetli katıldı.

Türk ve Alman milli marşlarından sonra Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhuriyet Bayramı mesajı Başkonsolos Sezai Tolga Şimşir tarafından okundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhuriye Bayramı mesajında şu ifadelere yer verdi:

“Bugün, hep birlikte Türkiye Cumhuriyeti’nin 99’uncu kuruluş yıl dönümüne kavuşmanın gurur ve heyecanını yaşıyoruz. Ülkemizin 81 vilayetindeki her bir insanımızın ve dünyanın dört bir köşesindeki milyonlarca vatandaşımızın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını tebrik ediyorum.

Yurt dışındaki temsilciliklerimizde bayram sevincimize ortak olan dostlarımıza da şahsım, ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum.

Bu vesileyle bir kez daha Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’le birlikte İstiklal Harbimizi zaferle taçlandıran kahramanlarımızı, Büyük Millet Meclisi’nin vatanperver üyelerini rahmetle yâd ediyorum. Bağımsızlığımız uğrunda bir gül bahçesine girercesine toprağa düşen aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyor, gazilerimizi minnetle anıyorum.

Bundan 99 yıl önce ağır bedeller ödeyerek, gerçekten çok zor şartlarda kurduğumuz Türkiye Cumhuriyeti’ni “muasır medeniyetler seviyesinin de üstüne çıkarmak” için kesintisiz bir mücadele içindeyiz.

Son 20 yılda gerçekleştirdiğimiz demokrasi ve kalkınma devrimleriyle, sadece milli iradenin önündeki engelleri değil, cumhurla cumhuriyet arasında örülen kalın duvarları da ortadan kaldırdık.

Türkiye’yi, demokrasisi örnek alınan, ekonomisi göz dolduran, diplomasisi ilgiyle takip edilen, milli birlik ve kardeşliğini her türlü sabotaja rağmen en güçlü şekilde muhafaza eden bir ülke konumuna getirdik. 

Bir asır önce istiklal mücadelesi mazlum halklara ilham veren Türkiye’nin, bugün de gözlerin ve kalplerin hayırlı menzili içinde olduğu bir gerçektir. 

Küresel belirsizliklerin arttığı bir dönemde barışı, istikrarı ve adaleti tesise yönelik gayretlerimiz, tüm kesimler tarafından takdirle karşılanıyor.

Suriye’deki insani trajedinin sona erdirilmesinden Rusya-Ukrayna krizinin çözüme kavuşturulmasına kadar girişimci ve insani dış politikamızla çevremizde bir barış ve refah kuşağı oluşturmaya çalışıyoruz.

Milli gelirine oranla en çok insani yardım yapan ülke olarak, nerede bir mazlum, mağdur ve ihtiyaç sahibi varsa, kökenine, inancına, farklılıklarına bakmadan imdadına koşuyoruz.

Küresel ölçekte ülkemizin itibarını ve ağırlığını artırırken, içeride de yatırım ve kalkınma hamlelerimize aralıksız bir şekilde devam ediyoruz.

Karadeniz’de keşfini yaptığımız ve evlerimize taşımak için gece gündüz çalıştığımız doğalgaz, enerji kulvarında önümüzde yeni ufuklar açtı. 

Savunma sanayii alanında kendi ürünlerini tasarlayan, geliştiren, üreten ve bunları ihraç eden bir kapasiteye ulaştık. Tarımdan turizme, ulaştırmadan eğitim ve sağlığa her alanda kendimizle yarışıyor, başarı çıtamızı sürekli yukarı taşıyoruz. Birkaç gün önce yaklaşık 6 milyon vatandaşımızın ev ve arsa ihtiyacını giderecek tarihimizin en büyük sosyal konut projesinin temelini attık.

29 Ekim’de de ülkemizin ilk yerli ve milli elektrikli otomobili olan TOGG’un banttan indirilme törenini gerçekleştiriyoruz.

Maruz kaldığımız onca haksızlığa ve engellemeye rağmen, bir satranç ustası hassasiyetiyle, 2053 ve 2071 vizyonlarımızın temelini atıyoruz.

Ülkemize kazandırdığımız eser ve hizmet altyapısı üzerinde “Türkiye Yüzyılı”nı inşa etmekte kararlıyız. 

Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin diyorum.

Bu düşüncelerle 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızı bir kez daha tebrik ediyor, milletimize sağlık, huzur ve esenlik diliyorum.

Şehitlerimizin ruhları şad olsun!

Cumhuriyetimizin 99’uncu yıldönümü kutlu olsun!”

Başkonsolosluk görevi çerçevesinde düzenlenen ilk Cumhuriyet Bayramı resepsiyonu olması nedeniyle bu gece kendisi için ayrı bir anlam ve önem taşıdığını söyleyen Essen Başkonsolosu Sezai Tolga Şimşir, “Yüzüncü yılını geride bırakmakta olan Cumhuriyetimizin 99 yıllık tarihi boyunca hem büyük başarılara imza attığını, hem de önemli badireler atlattı. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız kutlu, Cumhuriyetimizi bizlere armağan eden Atatürk ve mücadele arkadaşlarının aziz ruhları şad olsun”dedi.

Başkonsolos Şimşir, Cumhuriyet Bayramı resepsiyonunda yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi: 

“Her ülkenin tarihi, kuruluş öyküsü ve bu süreçte yaşadıkları şüphesiz ki kendine özgüdür. Tam 99 yıl önce, insanlık tarihinin benzersiz evladı Kemal Atatürk’ün eşsiz dehasıyla kurulan Türkiye Cumhuriyeti, insanlık tarihi bakımından kendine özgü bir geçmişe sahiptir. I. Dünya Savaşı sırasında Almanya ile müttefik olan Osmanlı Devleti’nin savaşı kaybetmesi sonrasında, Avrupa’nın hasta adamının topraklarının paylaşım savaşı başlamıştır. Atatürk’ün ve mücadele arkadaşlarının bir kahramanlık destanı yazarak verdikleri ulusal kurtuluş savaşı sonrasında, yine Atatürk’ün eşsiz dehasıyla Türkiye Cumhuriyeti 29 Ekim 1923’te ilan edilmiştir. 

Binlerce yıllık kadim bir milletin ve geleneğin temsilcisi olan, genel tarihsel görüş çerçevesindeki belirli kriterlere göre tarihteki 17. Büyük Türk Devleti olan Türkiye Cumhuriyeti, kanla, irfanla ve benzersiz bir fedakarlıkla kurulmuştur. Bu kutlu günde, başta Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, Kurtuluş Savaşımızda canlarını seve seve feda eyleyen aziz şehitlerimizin ve gazilerimizin aziz hatırasını tazimle yad ediyorum.

Atatürk’ün Cumhuriyeti kurarken Türk Dış Politikası’nın ana ekseni olarak ve temeli olarak belirlediği “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” ilkesi, bugün de Türkiye’nin bölgesinde ve dünyadaki yol göstericisidir. Bunun en son örneğini hem Avrupa Birliği’nin, hem dünyanın ümidini kestiği akut kriz anında, ülkemizin arabuluculuğunda gerçekleştirilen tahıl anlaşmasında sergilediğimiz etkin diplomasiyle hep birlikte gördük. Türkiye bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da, bölgesinde ve dünyada barışın, istikrarın, refahın ve huzurun teminatı olmaya devam edecek, üzerine düşen her konuda etkin arabuluculuk rolünü hayata geçirecektir. 

II. Dünya Savaşı’nın ve Büyük Ekonomik Buhranın son derece olumsuz koşullarından, Sovyetler Birliğiyle sınır komşusu olan bir NATO Müttefiki olmak gibi Soğuk Savaş bakımından önemli bir sınamayı geride bırakan Cumhuriyetimiz maalesef 15 Temmuz 2016 gecesi hain bir darbe girişimiyle karşı karşıya kalmıştır. Ülkemizdeki yapılanması 1970’li yıllara uzanan Fethullahçı Terör Örgütü, Milletin vergileriyle alınan savaş uçaklarıyla Sayın Cumhurbaşkanımıza, Gazi Meclisimize ve Hükümetimize darbe girişiminde bulunmuş, bununla beraber necip Türk Milleti’nin sarsılmaz iradesini karşısında bulmuştur. Bu vesileye 15 Temmuz gecesi Cumhuriyetimizi, Devletimizi ve İstiklalimizi kanları ve canları pahasına koruyan aziz şehitlerimizin mukaddes hatıraları önünde saygıyla eğiliyor, bu hain terör örgütüyle olan mücadelemizin önümüzdeki dönemde de aynı kararlılıkla devam edeceğini vurgulamak istiyorum. Türkiye olarak, terörün her türlüsüyle küresel anlamda mücadelimizi ilkesel temelde sürdürüyor, Almanya’nın da aralarında bulunduğu tüm NATO Müttefiklerimizden terörizmle mücadeleye karşı sergilediğimiz bu ilkesel tutumumuza destek olmalarını bekliyoruz. 

Türkiye ile Almanya arasındaki tarihi ve kendine özgü ilişkiler, hepinizin bildiği üzere 1961 yılında imzalanan İşgücü Anlaşmasıyla yeni bir boyut kazanmıştır. Bugün yaklaşık sayısı dört milyonu bulan Almanya Türk toplumunun yaklaşık yarısının yaşadığı Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti’nde faaliyet gösteren dört temsilciliğimizden birisi olan Başkonsolosluğumuz için görev bölgemizdeki insanlarımızın varlıkları ve başarıları gerçek bir gurur kaynağıdır. 

Bu vesileyle, artık aramızda bulunmayan, ancak buraya meşhur tahta bavullarıyla gelerek yeni birer hayat kuran ve bu güzel ülkenin yeniden imarı ve kalkınmasına kaydadeğer katkı sağlayan insanlarımızın aziz hatırasını bir kez daha tazimle yad ediyorum.”

Başkonsolos Şimşir 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı resepsiyonunda kutlamaları kabul ettiği törende, davetlilere unutulmaz bir müzik ziyafeti sunuldu.

Fenerbahçe, Rennes ile 3-3 berabere kaldı
Önceki Fenerbahçe, Rennes ile 3-3 berabere kaldı
Diyanet İşleri Başkanlığına karşı yürütülen karalama kampanyasına okuyucudan açıklama
Sonraki Diyanet İşleri Başkanlığına karşı yürütülen karalama kampanyasına okuyucudan açıklama