Close Menu
Avrupanın SesiAvrupanın Sesi
    Gündemdekiler
    ozvatan 1 1

    SV Özvatan Derneği’nde güven tazelendi: AKİB üyesi Karazehir yeniden başkan seçildi

    2 Haziran 2025
    ytb kisa film festivali 5

    YTB destekli Kısa Film Festivali’nde ödüller sahiplerini buldu

    1 Haziran 2025
    DenHaag festival 1

    Zuiderpark’ta kültür rüzgarı: Turquoise Türk Günü Festivali renkli görüntülere sahne oldu

    1 Haziran 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram LinkedIn YouTube
    Avrupanın SesiAvrupanın Sesi Pazartesi, Haziran 2
    • Gazete Arşivi
    • Makale
    • Röportaj
    • Foto Galeri
    • Video Galeri
    Facebook X (Twitter) Instagram LinkedIn YouTube
    • Avrupa
    • Balkanlar
    • Türkiye
    • Dünya
    • Ekonomi
    • Teknoloji
    • Aile/Sağlık
    • Spor
    Avrupanın SesiAvrupanın Sesi
    Reklam 1 Reklam 2 Reklam 3 Reklam 4 Reklam 5 Reklam 7
    Anasayfa»Türkiye»Batı Trakya’dan başlayan fırtınalı hayat
    Türkiye

    Batı Trakya’dan başlayan fırtınalı hayat

    Avrupanın SesiAvrupanın Sesi28 Mart 2024
    Batı Trakya'dan başlayan fırtınalı hayat
    Batı Trakya'dan başlayan fırtınalı hayat
    Paylaş.
    Facebook Twitter WhatsApp Telegram E-mail Copy Link

    Gazeteci Hulusi Turgut, eski Devlet Bakanı Cavit Çağlar'ın Batı Trakya'nın Gümülcine kentinde başlayıp siyaset, spor, medya ve iş dünyasının son 50 yılına damga vuran "fırtınalı yaşam" öyküsünü okuyucuyla buluşturdu

    📢 Avrupa’nın Sesi Cebinizde!

    Gelişmeleri kaçırmayın! Avrupa’dan ve dünyadan en güncel haberler artık cebinizde.

    • WhatsApp kanalımıza katılın, özel haberler ve analizlere anında ulaşın
    • Anlık bildirimlerle sıcak gelişmeleri ilk siz öğrenin
    👉 WhatsApp Kanalımıza Katıl

    Reklam 1 Reklam 2 Reklam 3 Reklam 4 Reklam 5 Reklam 7

    galeri CYXqbghHc 8DoV6KKy5C

    Eski Devlet Bakanı Cavit Çağlar:
    "Bursa'da bir imparatorluk kurduk. Tırnaklarımızla kazıdık. Bankamız oldu. Siyasi atmosfer bizi hırpaladı, bankamıza el koydular. Biz onun da altından kalktık. Borcumuzun üç mislini ödedik. Amerikalılarla ters düştük, tutukladılar bizi. Geldik, 9 ay 15 gün burada cezaevinde kaldık. Sonra 700 yılla yargılandık ve beraat ettik her şeyden"

    Gazeteci Hulusi Turgut:
    "Geçen 28 yılda Cavit Bey'in yeni başarılarının yanı sıra fırtınalarına da tanıklık ettik. Cavit Çağlar'ın yaşam öyküsündeki hareketlilik 79 yıl boyunca zaman zaman başarı zaman zaman da fırtınanın eseri"

    Eski Devlet Bakanı Cavit Çağlar'ın, Batı Trakya'nın Gümülcine kentinde başlayıp siyaset, spor, medya ve iş dünyasının son 50 yılına damga vuran hayatı, "Fırtınalı Bir Yaşamöyküsü" başlıklı kitapla okuyucusuyla buluştu.

    Gazeteci Hulusi Turgut'un kaleme aldığı, Sema Çubuklu'nun editörlüğünü yaptığı kitapta, Çağlar'ın çocukluk ve gençlik yılları, siyasete girişi, bakanlık yaparken yaşadıkları, Süleyman Demirel ile yol arkadaşlığı, Bursa'daki faaliyetleri, NTV'nin kuruluşu, cezaevi anıları ile Türk-Rus ilişkilerine katkılarından dolayı aldığı dostluk nişanı süreci aktarılıyor.

    Henüz 5 yaşındayken, Batı Trakya'daki iç savaştan kaçıp ana vatanda hayata tutunmaya çalışan Türk bir ailenin çocuğu olan Çağlar'ın çok yönlü hayatına, çocukluk yıllarından itibaren anıları, siyasi hayatı, iş tecrübeleri ve yakın tarihine ışık tutacak belgeler de kitapta yer alan bilgiler arasında.

    galeri rBxPYUOzd CG PpRFOv8

    – "Celal Bayar ve Adnan Menderes'in olduğu aracın önüne attım kendimi"

    Cavit Çağlar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hayatının badireler ve sıkıntılar içerisinde geçtiğini ifade ederek, anılarını gazeteci Hulusi Turgut'un kaleminden okuyucularla buluşturmak istediklerini söyledi.

    Atalarının, Karaman'dan Balkanlar'a öncü güç olarak gittiğini anlatan Çağlar, "İkinci Dünya Savaşı sonrası Gümülcine'de karışıklık oluyor. Ailem Türkiye'ye dönmeye karar veriyor. Biz bir kayıkla Meriç'i geçiyoruz, ben henüz daha 5 yaşındayım, Karaağaç'a gidiyoruz. Sonra Akhisar'a gidiyoruz. Babam Gümülcine'deki tüm birikimiyle Akhisar'da bir değirmen alıyor. Böylece, bizim ana vatandaki hikayemiz başlamış oluyor." diye konuştu.

    galeri wjRWKrQLCYHKnGVg8 sl

    Babası ile dedesi müftü olan Çağlar, ailesinin eski soyadının "Molla" olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:

    "Akhisar'a kaçak geldiğimiz için 'vatansız' hükmündeyiz. Nüfus kağıdımız yok, uzun yıllar da olmadı. Ben 13 yaşındayım, Akhisar'a Celal Bayar ve Adnan Menderes gelmişti. Arkadaşlarım 'vatansız' diye bizimle dalga geçiyordu, çok üzülüyordum. Bir mektup yazdım. Akhisar Belediyesi'nin açılışı sırasında Celal Bayar ve Adnan Menderes'in olduğu aracın önüne attım kendimi. Ortalık karıştı tabii, ben bir mektup verdim. 'Biz Türk'üz, bizim atalarımız Karaman'dan Balkanlar'a gitmiş. Biz tekrar ülkemize döndük, vatanımıza geldik ama nüfus kağıdımız yok.' dedim. Rahmetli Adnan Menderes daha sonrasında bir uçak kazası geçirdi Londra'ya giderken. Arkadaşlar vefat etti, kendisi sağ kaldı. Londra dönüşü üç ay sonra bir Resmi Gazete yayımlandı. Bizim Türk vatandaşlığımız olmuş oldu."

    galeri w0PYJp4MMJ1kQ2JVETnL

    Akhisar'da yaşadığı süre boyunca, eczanede çıraklık yaptığını, simit, kurabiye sattığını, benzin istasyonunda çalıştığını anlatan Çağlar, babasının vefatı sonrası İstanbul'a geldiğini, kendisini dayısının yetiştirdiğini belirtti.

    Askerlik sonrası Bursa'ya yerleştiğini, burada evlendiğini, iş kurduğunu dile getiren Çağlar, "Bursa'da bir imparatorluk kurduk. Tırnaklarımızla kazıdık. Bankamız oldu. Siyasi atmosfer bizi hırpaladı, bankamıza el koydular. Biz onun da altından kalktık. Borcumuzun üç mislini ödedik. Amerikalılarla ters düştük, tutukladılar bizi. Geldik 9 ay 15 gün burada cezaevinde kaldık. Sonra 700 yılla yargılandık ve beraat ettik her şeyden." diye konuştu.

    galeri T C6JV7GLijLGUqIEGau

    – "Ben o günlere gidebilsem rahmetli Alparslan Türkeş'i dinlerdim"

    Eski Devlet Bakanı Çağlar, Doğru Yol Partisinin (DYP) Türkiye'nin çimentosundaki merkez parti olduğunu ifade ederek, o dönem DYP'nin Sosyaldemokrat Halkçı Parti (SHP) ile koalisyon görüşmelerinde kendisinin önemli görevler üstlendiğini söyledi.

    Çok pozitif düşünen bir insan olduğunu dile getiren Çağlar, "Ben her gecenin bir sabahı olacağına inananlardanım. Demirel'den aldığım çok önemli öğütler vardır. Demirel, 'Barışmasını bilmeyen kavga etmesin.' derdi. Ben kavgayı sevmem, mücadeleyi severim, pes etmem ve ileriyi çok iyi görürüm. Beni büyüten dayım, 'Eğer Cavit bir konuda ısrar ediyorsa sonunda muhakkak haklı olduğu anlaşılır.' derdi." şeklinde konuştu.

    Çağlar, "Hayatınızdaki en büyük hatanız, pişmanlığınız nedir?" şeklinde soruya ise bir hata yaptığını, DYP başkanlığını kaptırmaması gerektiğini belirterek, şunları söyledi:

    "Şimdi ben o günlere gidebilsem, rahmetli Alparslan Türkeş'i dinlerdim. O çok istedi benim DYP Genel Başkanı olmamı. Ben Demirel'den bekledim, o da hiçbir şey söylemedi. Biz de saygımızdan hareket etmedik, kenarda kaldık. O gün olaylar farklı gelişmiş olsa Türkiye bugün bambaşka yerdi. Hatam budur. Ne yapalım, kader, kısmet."

    – "Putin'in dostluk nişanı Türkiye'de sadece bana verildi"

    Cavit Çağlar, kitaptaki her bölümün tarihin bir dönemine ışık tuttuğunu ifade ederek, Türkiye-Suriye sınırında Türk hava sahasını ihlal eden SU-24 tipi savaş uçağının düşürülmesiyle sonuçlanan hadiseden sonra kendisinin, dostları aracılığıyla Türkiye ve Rusya ilişkilerine katkı verdiğini anlattı.

    Çağlar, "Türkiye'de Erdoğan, Rusya'da Putin'in güçlü liderliği olmasa biz o barışı sağlayamazdık. Sayın Cumhurbaşkanı'mız dedi ki 'Özür dilemem, tazminat vermem.' Biz bu şekilde o anlaşmayı yaptık. Putin'in dostluk nişanı Türkiye'de sadece bana verildi. Bu açıdan çok mutluyum. Bugün Rusya bizim en büyük komşumuz, büyük işler yaptığımız, ticaret yaptığımız kardeş bir ülke." şeklinde konuştu.

    Çağlar, gençlere istihdam yaratacak girişimlere öncü olma tavsiyesinde bulunarak, "Teknolojiyi ihmal edemeyiz. Selçuk Bayraktar bu anlamda çok başarılı. TEKNOFEST'lerle gençliğe ümit veriyor. Bunların daha çok olması lazım. Türkiye'de iyi bir nesil var. Harp sanayisinde çok başarılıyız, savaş uçağı, helikopter yapıyoruz. Yani bu çok büyük başarı, bunu küçümsemememiz lazım, mühim olan yapmaktır, başarmaktır, devamı daha da büyüyerek gelir." dedi.

    – "Kitap biyografiden çıkıp popüler tarih kitabına dönüştü"

    Kitabın yazarı, gazeteci Hulusi Turgut da öz geçmişin, "biyografi" olarak tanımlandığını ve bu yazı türünün insan hikayesi olduğunu ifade ederek, biyografinin bir tarih kitabı olmadığını ancak tarihçileri beslediğini söyledi.

    Turgut, kitabın biyografiden çıkıp popüler tarih kitabına dönüştüğünü belirterek, Çağlar'ın yaşamına etki eden olaylara belgeleriyle yer verdiğini belirtti.

    Cavit Çağlar'ın anı ve biyografisini yazmak için 1996'da araştırmaya koyulduğunu anlatan Turgut, şunları kaydetti:

    "Kendileri henüz 50'li yaşların başındaydı. O güne kadar yaptıkları gerçekten başarı öyküsüydü. Kitabımızın hazırlık aşamasını zamana yaydık. Geçen 28 yılda Cavit Bey'in yeni başarılarının yanı sıra fırtınalarına da tanıklık ettik. Cavit Çağlar'ın yaşam öyküsündeki hareketlilik 79 yıl boyunca zaman zaman başarı zaman zaman da fırtınanın eseri. O öykünün derinlerinde dolaşmak, ayrıntılarını yakalamak, bizler için büyük bir sınav oldu. O sınavı başarıyla verebilmişsek, kendimizi mutlu hissedeceğiz."

    Paylaş. Facebook Twitter WhatsApp Telegram E-mail Copy Link
    Önceki YazıBursa’da “Cumhur İttifakı Hukukçuları ile İftar Programı” düzenlendi
    Sonraki Yazı Bentour Reisen den renkli Paskalya etkinliği
    Avrupanın Sesi avatarı
    Avrupanın Sesi
    • Website
    • Facebook
    • X (Twitter)
    • Instagram

    İlginizi Çekebilir

    ytb kisa film festivali 5

    YTB destekli Kısa Film Festivali’nde ödüller sahiplerini buldu

    1 Haziran 2025
    zafer sirakaya3

    Sırakaya: “Solingen’i unutmadık, NSU’yu da unutturmayacağız”

    30 Mayıs 2025
    ytb

    “Dünya Çapındaki Türk Teknoloji Gücü Tek Platformda”

    30 Mayıs 2025
    Yorum Yazın Cancel Reply

    Gündemdekiler
    ozvatan 1 1

    SV Özvatan Derneği’nde güven tazelendi: AKİB üyesi Karazehir yeniden başkan seçildi

    Avrupanın Sesi2 Haziran 2025

    Merkezi Almanya’nın Stuttgart kentinde bulunan ve yaklaşık 27 yıl önce Kayseri’nin Özvatan ilçesinden gelen gurbetçiler…

    ytb kisa film festivali 5

    YTB destekli Kısa Film Festivali’nde ödüller sahiplerini buldu

    1 Haziran 2025
    DenHaag festival 1

    Zuiderpark’ta kültür rüzgarı: Turquoise Türk Günü Festivali renkli görüntülere sahne oldu

    1 Haziran 2025
    fransa 1

    Fransa’da mescide ırkçı saldırı: Kur’an-ı Kerimler yere atıldı, duvarlara gamalı haçlar çizildi

    31 Mayıs 2025
    Reklam 1 Reklam 2 Reklam 3 Reklam 4 Reklam 5 Reklam 7
    Hakkımızda
    Hakkımızda

    Avrupa'nın Sesi, Avrupa'daki en güncel haberleri tarafsız, hızlı ve güvenilir bir şekilde okuyucularına sunmayı hedefleyen dijital bir haber platformudur. Siyaset, ekonomi, kültür, spor ve daha birçok alanda Avrupa gündemini yakından takip eder, öne çıkan gelişmeleri anında aktarırız.

    Amacımız, Avrupa'da yaşayan herkesin doğru bilgiye kolayca ulaşmasını sağlamak ve farklı bakış açılarıyla zenginleşen bir haber deneyimi sunmaktır.

    E-mail: info@avrupaninsesi.com

    Facebook X (Twitter) YouTube LinkedIn WhatsApp
    Menüler
    • İmpressum
    • Künye Bilgisi
    • İletişim
    • Gizlilik Politikası
    • Çerez Politikası
    • Kişisel Verilerin Korunması
    • Reklam Politikası
    • Site Kullanım Koşulları
    Linkler
    Antalya Haber Ankara Boşanma Avukatı Dedicated Server mikroyesilim.com Maç bileti satın al Akor mag-trade.com
    İzinsiz yazı, resim, videolar alınamaz. İçerik ekleyenlerin yazıları kendi sorumluluğundadır.
    © 2013 - 2025 Avrupanın Sesi Tüm Hakları Saklıdır.
    • İletişim
    • Künye Bilgisi
    • Haber Arşivleri
    • Yazarlarımız

    Arama yapmak için Enter tuşuna basın. İptal etmek için Esc tuşuna basın.