BERLİN – Almanya, İkinci Dünya Savaşı sonrası getirilen askeri kısıtlamaların ardından savunma politikalarında tarihi bir dönüşüme giderek, “Avrupa’nın en güçlü konvansiyonel ordusu” olmayı hedefliyor. Berlin yönetimi, savunma bütçesini rekor seviyelere çıkarırken asker sayısını artırmayı ve ordunun harbe hazırlık kapasitesini yeniden şekillendirmeyi planlıyor.
Başbakan Friedrich Merz, Alman ordusunun Avrupa güvenliğinde daha belirleyici bir rol üstleneceğini belirterek, artan tehdit algıları karşısında daha caydırıcı bir askeri yapı inşa edileceğini vurguladı. Rusya-Ukrayna savaşı, ABD’nin küresel güvenlik önceliklerindeki değişim ve transatlantik ilişkilerdeki belirsizlikler, Almanya’yı daha bağımsız bir savunma anlayışına yönelten başlıca etkenler arasında yer alıyor.
Son dakika haberlerini ve önemli gelişmeleri anında telefonunuza alın.
👉 WhatsApp Kanalına KatılAsker sayısı ve bütçe hızla artıyor
Bundeswehr, kara, deniz, hava ve siber kuvvetlerden oluşan yapısıyla kapsamlı bir modernizasyon sürecine girdi. Halen yaklaşık 182 bin asker ve 81 bin sivil personelden oluşan ordunun, 2035’e kadar profesyonel asker sayısını 260 bine, uzun vadede ise toplam personel kapasitesini 460 bine çıkarması hedefleniyor. Buna ek olarak, olası bir savaş durumunda devreye alınmak üzere yüz binlerce yedek personelin hazır tutulması planlanıyor.
Savunma bütçesinde de dikkat çekici bir artış öngörülüyor. Alman Savunma Bakanlığı, 2026 yılı için 108 milyar avroyu, 2029’da ise yaklaşık 152 milyar avroyu aşan bir savunma harcaması planlıyor. Bu rakamlar, 2023’e kıyasla yaklaşık üç katlık bir artış anlamına geliyor.
NATO’da daha iddialı rol
Almanya, NATO’nun doğu kanadını güçlendirme çabaları kapsamında Litvanya’da kalıcı bir tugay konuşlandırarak, tarihindeki ilk büyük yurt dışı birlik yerleşimini hayata geçirdi. Vilnius yakınlarında konuşlanan bu birliğin, 2027’ye kadar 4 bin 800 asker ve 200 sivil personelle faal hale gelmesi bekleniyor.
Modern silahlar ve savunma sanayisi
Alman savunma sanayisi; Leopard tankları, Puma ve Marder zırhlı araçları, U-214 denizaltıları, Eurofighter savaş uçakları ve gelişmiş radar-hava savunma sistemleriyle Avrupa’nın önde gelen üreticileri arasında yer alıyor. Almanya’nın verdiği 50 adet F-35 siparişiyle birlikte hava kuvvetlerinin yapısı da köklü biçimde değişecek.
Ayrıca Almanya; Patriot, IRIS-T SLM ve İsrail yapımı Arrow sistemleriyle hava savunmasını güçlendirirken, Fransa ve İspanya ile yürütülen FCAS (Geleceğin Muharebe Hava Sistemi) projesiyle Avrupa’nın yeni nesil hava savaş mimarisini oluşturmayı hedefliyor.
Yeni güvenlik anlayışı
Berlin yönetimi, 2023’te ilan edilen Ulusal Güvenlik Stratejisi ile savunmayı yalnızca askeri güçle sınırlamayan “entegre güvenlik” yaklaşımını benimsedi. Enerji güvenliği, siber savunma, kritik altyapıların korunması ve ekonomik dayanıklılık, bu yeni doktrinin temel unsurları arasında yer alıyor.
Uzmanlara göre Almanya’nın açıkladığı hedefler iddialı olsa da, bu hedeflerin sahadaki kapasiteyle örtüşmesi için hızlı tedarik süreçleri, nitelikli personel politikaları ve sürdürülebilir finansman modellerinin hayata geçirilmesi kritik önem taşıyor.
